DOLAR
42,79 -0,21%
EURO
50,23 -0,11%
ALTIN
5.949,57 0,15%
BITCOIN
3.645.909,37 -0,47%

Milli Dayanışma, Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonu Toplandı — Mustafa Şentop'un Değerlendirmeleri

TBMM'de toplanan komisyonun yedinci toplantısında Mustafa Şentop, "Terörsüz Türkiye" hedefi, silah bırakma, şeffaf süreç ve hukuki düzenleme ilkelerini vurguladı.

Yayın Tarihi: 28.08.2025 18:15
Güncelleme Tarihi: 28.08.2025 18:15

Milli Dayanışma, Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonu Toplandı — Mustafa Şentop'un Değerlendirmeleri

Komisyon Toplantısı ve Katılım

TBMM'de, TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş başkanlığında toplanan Milli Dayanışma, Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonunun yedinci toplantısının ikinci oturumunda eski TBMM Başkanı Mustafa Şentop görüşlerini aktardı. Şentop, komisyonun "Terörsüz Türkiye" hedefi doğrultusunda ilk kez kurumsal ve kapsayıcı bir zemine kavuştuğunu belirtti.

Birlik, siyaset ve beklentiler

Şentop, ülkenin terör musibetinden kalıcı şekilde kurtulma hedefinin etrafında birlik sergilenmesinin geleceğe yönelik büyük umut kaynağı olduğunu söyledi. "Bu süreçte yapıcı, uzlaşmacı ve milletimizin hissiyatını kucaklayan bir siyasi duruş sergilemek hayati önem taşımaktadır. Ümit ediyorum ki komisyon kısa zamanda güçlü, etkili ve somut önerilerle çalışmalarını başarıyla tamamlayacaktır." ifadelerini kullandı.

Geçmiş deneyimler ve sürecin eksikleri

Şentop, geçmişte bazı güvenlik bürokrasisi içi odakların, özellikle FETÖ yapılanmasının "çözüm süreci"ni sabote ettiğini belirtti. "Özetle, geçmiş çözüm sürecimiz bize şunu göstermiştir, barışı sağlamak için sadece iyi niyetli başlangıçlar yetmez, sürecin kapsayıcı, şeffaf, kurumsal ve çok boyutlu olması ve sabırla yürütülmesi gerekir." dedi.

Komisyonun 51 üyeden oluştuğunu ve Meclis çatısı altında kahir ekseriyetin iştirakiyle çalışmasının, barışı kurumsallaştırma yönünde değerli bir adım olduğunu vurguladı: "Milli birlik ve kardeşlik arayışı, ilk kez millet iradesinin tecelligahı olan Gazi Meclis zeminine hep birlikte taşınmıştır."

Şeffaflık, katılım ve toplum desteği

Şentop, siyasi kapsayıcılığın toplumsal kapsayıcılığa dönüştürülmesi gerektiğini; komisyon çalışmalarının şeffaf yürütülmesinin önemine dikkat çekti. Siyasi partiler, sivil toplum, akademisyenler ve gerektiğinde kanaat önderlerinin sürecin parçası olması gerektiğini belirterek, "Yapılanlar ve yapılmak istenenler, yapılamayacak olanlar, açık yüreklilikle milletimize anlatılmalı, toplumun farklı kesimlerindeki endişeler ve sorular giderilmeli" çağrısında bulundu.

Silah bırakma ve kapsamlı tasfiye

Şentop, "Terörsüz Türkiye" hedefinin açık, net ve süreklilik arz eden bir hedef olduğunu vurguladı ve terörün bütün kapsamıyla sona erdirilmesinin amaçlandığını ifade etti. Silah bırakmanın sürecin en önemli adımı olduğunu söyledi: "Bu bakımdan, PKK'nın Türkiye dışındaki uzantıları da silah bırakma çağrısının muhatabıdır. Abdullah Öcalan'ın çağrısının da bu kapsamda olduğu görülmektedir."

Şentop, çağrıların zorlama yorumlarla etkisizleştirilmemesi gerektiğini belirterek, sınır ötesinde aynı yapının farklı isimlerle sürdürülmesinin sürecin hedefine ulaşmasının önündeki en büyük engel olduğunu kaydetti. Silah bırakma sürecinin iyi planlanması, somut takvime bağlanması ve her adımın takip edilmesinin önemine işaret etti.

İlk adımın tatmin edici şekilde atılmasından sonra silah bırakan örgüt mensuplarının geri dönüşü ve topluma kazandırılması konusunun değerlendirilebileceğini, ancak örgütün "bekle gör" politikası izlememesi gerektiğini vurguladı.

Hukuki düzenlemeler ve demokratik standartlar

Hukuki düzenlemelere yönelik değerlendirmesinde Şentop, özel bir düzenlemeyle başlanabileceğini belirtti. 1928 tarihli kanuna atıfla, "kesin ve geri dönüşsüz bir af yerine, belli bir süreye bağlı olarak hukuka uygun davranışın takibi suretiyle kesinleştirilebilecek şartlara" bağlı düzenlemelerin söz konusu olabileceğini; infazın veya soruşturma ve kovuşturmanın tecili şeklinde düzenlemeler değerlendirilebileceğini ifade etti.

Şentop, PKK tasfiyesi sürecinin yalnızca kriminal boyutla ele alınmasının yeterli olmayacağını, demokrasinin ve hukukun standartlarının geliştirilmesi ve istikrarlı hale getirilmesinin de gerektiğini söyledi. Komisyonun odağının dağıtılmaması gerektiğini, aksi halde esas konunun müzakere edilememesi riskinin doğacağını belirtti.

Toplumsal kucaklaşma ve yol haritası

"Bütün vatandaşlarımızın eşit, başka hiç kimseden farksız olarak devlete ve topluma aidiyetini hissetmesini sağlayacak bir kucaklaşmayı gerçekleştirmeliyiz." diyen Şentop, bunun yeni anayasa bağlamında da ele alınabileceğini kaydetti. Son olarak, komisyondan çıkacak yol haritasının yalnızca terörün sonunu getirmeyeceğini, aynı zamanda milletin birlik ve beraberliğini tahkim edecek bir toplumsal uzlaşma projesi olacağını vurguladı.

Yazar
EDİTÖR

Aksiyon Haber Ajansı