Milli Dayanışma, Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonu toplandı
İsmail Kahraman'dan 'Terörsüz Türkiye' hedefine ilişkin değerlendirme
TBMM'de, TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş başkanlığında toplanan Milli Dayanışma, Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonu'nun 7'nci toplantısının ikinci oturumunda eski TBMM Başkanı İsmail Kahraman görüşlerini paylaştı.
Kahraman oturumda, "Bu dönem, böyle bir meseleyi çözerse, tarihe kendisini altın harflerle yazdıracaktır. İlla bir darbeyle, illa ordunun zorlamasıyla bir neticeye gitmek değil, Meclis'in hür iradesiyle bunu çözmemiz lazım." ifadelerini kullandı.
Terörün ülkeye maliyetine değinen Kahraman, "Terörün Türkiye'ye 2 trilyon dolara mal olan maddi yönü bulunduğunu, manevi yönünün ise maddeyle izah edilemeyeceğini" belirtti.
Kahraman ayrıca tarihî birliktelik vurgusu yaparak, "Cihan devletiydik. Ayrımı aramıza soktular. Bölündük, bölündük ve bölündük ve daha da bölünmek istiyoruz. Niye?" dedi.
FETÖ'nün 15 Temmuz hain darbe girişimini anımsatan Kahraman, "15 Temmuz Türkiye'yi işgal teşebbüsünde, hep bir araya geldik. Grubu olan 4 siyasi parti vardı, AK Parti, CHP, MHP ve HDP. Ortak bildiri yayınladık o gece sonunda. Bir yumruk olduk, tek vücut olduk." sözleriyle o geceki ortak tutumu hatırlattı ve "o ruhun mutlaka yakalanması gerektiğini" vurguladı.
Toplumsal bütünlüğe ilişkin benzetme yapan Kahraman, "Biz bir elin parmaklarıyız." ifadesini kullandı ve şunları ekledi: "İsimleri değişir ama yumruğumuzu sıktık mı, hepsi bir eldir. Biz, bu bayrak, sancak altında, bu minare gölgesinde bir bütünüz. Bunu kaybetmemeliyiz."
Kahraman, toplantıyı düzenleyenleri tebrik ederek, "Sayın Başkan, sizi tebrik ediyorum. Şahsınızı, arkadaşlarınızı tebrik ediyorum. Güzel bir yola, mühim bir meseleyi halletmek için bir yola çıktınız. Allah muvaffak eylesin." dedi.
2015'te Diyarbakır'da yaşanan sürece göndermede bulunan Kahraman, "Benzeri bir çalışma, 2015'te 21 Mart'ta, Diyarbakır'da olmuştu. Abdullah Öcalan'ın mektubunu Sırrı Süreyya Bey okumuştu. Güzel bir hava meydana gelmişti. Yine karıştırdılar dış mikserler ve odaklar, netice olmadı. Kendi içimizden, kendimiz ruhumuzla, inancımızla, samimiyetle bu mevzuya girersek, evelallah çözeriz." değerlendirmesinde bulundu.
