Milano Savcılığı Lahey’deki belgeleri istedi
Milano Savcılığı, Bosna Savaşı sırasında Saraybosna kuşatmasında "spor amacıyla insan avı" iddialarını soruşturmak üzere Lahey'deki uluslararası mahkemede bulunan belgelerin ve tanıklık ifadelerinin kopyalarına erişim talep etti. İstekte, o dönemde sivillere yardım eden Amerikalı gönüllü itfaiyeci John Jordan'ın verdiği ifadeler de yer alıyor.
Soruşturmanın kapsamı
Soruşturmayı yürüten savcı Alessandro Gobbis, La Repubblica gazetesine göre Lahey'de ulaşılabilir olan tüm belgeleri ve tanıklıkları toplayarak, İtalyan vatandaşlarının Saraybosna'da savaş sırasında karıştığı suçlara ilişkin iddiaları incelemek istiyor.
John Jordan'ın Lahey'deki ifadesi
Jordan, 2007'de Lahey'deki uluslararası mahkemeye verdiği ifadede, Saraybosna'da bulunduğu süre boyunca "yerel halka benzemeyen" kişileri birçok kez gördüğünü belirtti. Jordan ifadesinde şunları söyledi: "Kıyafetlerinden, taşıdıkları silahlardan ve hareket etme biçimlerinden buralı olmadıkları çok açık bir şekilde anlaşılıyordu. Bunları, rehber gibi davranan yerli insanlar yönlendiriyordu."
Mostar ve çevresinde benzer sahneler fark ettiğini aktaran Jordan, keskin nişancı turizmiyle bölgeye gelenlerin silah ve kıyafetlerine ilişkin gözlemlerini şöyle anlattı: "Hem sivil, hem askeri kıyafetler giyiyorlardı. Ama onları ayıran şey silahlarıydı. Yerel savaşçıların belirgin silah tipleri vardı. Bu yabancılar ise daha çok domuz avında, örneğin Schwarzwald'da (Kara Orman) kullanılan av tüfeklerine benzer silahlar kullanıyorlardı. Bunlar kentsel çatışmada kullanılacak silahlar değildi. Yabancıydılar, amatördüler ama tehlikeliydiler."
Jordan ayrıca saldırganların hedef seçme eğilimlerine de dikkat çekti: "Bazı saldırılarda genel olarak ailenin en küçük üyelerinin hedef alındığını fark ettim. Bir çocuk ve bir yetişkin birlikte yürürse, vurulan çocuk oluyordu. Bir grup genç kız varsa, hedef çoğu zaman en çekici olan oluyordu. Neden bilmiyorum, Tanrı bilir. Ama bir aileyi yok etmek istiyorsanız, çocuğu vurursunuz. Bu diğer tüm aile üyelerini yıkar."
Keskin nişancı saldırılarına dair veriler
Saraybosna kuşatması sırasında yüksek binalara ve mevzilerde konumlandırılan keskin nişancılar tarafından hedef alınan en az 225 kişi hayatını kaybetmiş, bunların 60'ı çocuktu. Aynı dönemde en az 1.030 kişi yaralanmıştı; bu veriler, şehirdeki saldırıları kayıt altına alan FAMA tarafından derlendi.
Kuşatma süresi ve can kaybı
Saraybosna, 5 Nisan 1992 ile 29 Şubat 1996 tarihleri arasında kuşatma altında kaldı. Kuşatma süresince şehirde toplam 11.541 kişi yaşamını yitirdi; bunların 1.601'i çocuktu. Kuşatma boyunca şehre ortalama günde 330 top mermisi düşerken, en ağır gün olan 22 Temmuz 1993'te şehre 3.700'den fazla top mermisi atıldı.
Saraybosna'nın bazı bölgeleri ve çevresindeki dağlar Sırp güçlerinin kontrolündeydi; şehre giriş ve çıkışlar ancak havalimanı altındaki dar tünel olarak bilinen Umut Tüneli aracılığıyla sağlanabiliyordu. Kuşatma sırasında keskin nişancı ateşinin en yoğun olduğu ana bulvar, gayri resmi olarak "Keskin Nişancı Bulvarı" olarak anılmıştı.
İTALYA, BOSNA SAVAŞI’NDAKİ KESKİN NİŞANCILAR HAKKINDA ULUSLARARASI BELGELERİ TALEP ETTİ (ARŞİV-EPA)