Metin Akpınar’a karşı 10 milyon liralık tazminat davası ve dava sürecinin ertelenmesi
Yeşilçam oyuncusu Metin Akpınar hakkında, 1980’li yıllarda Suphiye Orancı ile evlilik dışı ilişkisinden doğduğu iddia edilen ikizlerden biri olan Duygu Nebioğlu tarafından açılan 10 milyon liralık tazminat davası, karşı tarafın sosyal ve ekonomik araştırma tutanağına ilişkin eksiklik gerekçesiyle ertelendi. Nebioğlu, mahkemenin emniyete müzekkere yazdığı halde davanın ertelendiğini belirterek, emniyet tarafından hazırlandığında dosyada bir eksik kalmayacağını ve haklılığının ortaya çıkacağını söyledi.
Davaya ilişkin açıklamalar
Nebioğlu, davanın uzun sürmesinin kendisi için zorlu bir süreç olduğunu, hakikatin gün yüzüne çıkmasının kolay olmadığını ve bu süreçte yıpranmış olmasına rağmen mücadeleden vazgeçmeyeceğini ifade etti. Açıklamasında, susturulmuş ve yalnız bırakılmış kadınlar ile kucağından kopartılan çocuklar için ses olmaya devam edeceğini söyledi.
Kimlik arayışı ve aile geçmişi
Nebioğlu, kimliğinin peşine 21 yaşındayken düştüğünü anlattı. Kendi köklerini ve kimliğini öğrenmek için devlet kurumlarına başvurduğunu, Çocuk Esirgeme Kurumu’nda kaldığı dönemde annesinin kuruma gönderdiği bir mektubun kız kardeşlerine ulaştığını ve bu sayede Metin Akpınar’ın öz babası olduğu bilgisini Suphiye Orancı’nın beyanlarından öğrendiğini belirtti. O yıllarda üniversite öğrencisi olduğunu ve bu sürece yıllarını verdiğini söyledi.
Çocukluk dönemi ve evlat edinilme
Gözlerini Çocuk Esirgeme Kurumu’nda açtığını ve 6 yıl boyunca kimsesiz çocuklarla yaşamını sürdürdüğünü anlatan Nebioğlu, yaşadıkları dönem için “karanlık odalar, açlık, sefalet” değerlendirmesinde bulundu. 1988 yılında Antalya’da fizik öğretmeni Özdemir Nebioğlu ve eşi Emine Nebioğlu tarafından evlat edildiğini, ikiz kardeşinin de burada öğrenildiğini ve yetkililerin “İkizleri ayıramayız” demesiyle kardeşiyle ayrılmadığını söyledi.
Tazminatın gerekçesi: 'Tek gecelik ilişki' beyanı
Nebioğlu, tazminat davası açmasının önemli sebeplerinden birinin Metin Akpınar’ın annesiyle ilişkisinden “tek gecelik” olarak bahsetmesi olduğunu belirtti. Bu ifadenin hem kendisini hem annesini toplum önünde itibarsızlaştırdığını söyleyen Nebioğlu, “Bir sanatçının böyle bir açıklama yapması beni çok üzdü, hedef haline geldim. Bu nedenle hem çocukluk yaralarım hem de insan onuruna sahip çıkma adına tazminat davası açtım” dedi. Nebioğlu, avukatlarıyla yasal sürecin devam ettiğini ve kendisiyle görüşme talebinin bulunmadığını ekledi.
Gelecek hedefleri: Susturulmuşların sesi olmak
Nefes aldığı sürece davadan vazgeçmeyeceğini söyleyen Nebioğlu, dava sonuçlandığında toplumun karşısına çıkmaktan çekinen bütün çocukların, annelerin ve babaların sesi olmak istediğini vurguladı. “Kimlik arayışına giren, susturulmuş her bireye destek vereceğim” diyen Nebioğlu, karşı taraftan gelen eleştirilere karşı da kimsesiz çocuklara yönelik somut destekler sunma niyetini dile getirdi: “Kimsesiz çocuklara dondurma alacağım, parka götüreceğim, salıncakta sallandıracağım.”
Güncel yaşamı ve toplumsal faaliyetleri
Şu an Antalya’nın Akseki ilçesindeki köyünde yaşadığını belirten Nebioğlu, “Önce yazları gelirdim, artık yaz-kış buradayım. Annem ve babamla yaşıyorum” dedi. Köyde hayvanlara ve komşu kadınlara destek verdiğini söyleyen Nebioğlu, sahipsiz kedi, köpek, katır ve atlarla ilgilendiğini ve iyiliğin insanla birlikte hayvanla da başladığını ifade etti.
Not: Haber, Davacı Duygu Nebioğlu’nun açıklamaları ve davanın mahkeme sürecine ilişkin bilgiler doğrultusunda derlenmiştir.
DUYGU NEBİOĞLU, "MAHKEME EMNİYETE MÜZEKKERE YAZMASINA RAĞMEN ERTELENDİ. EMNİYET TARAFINDAN KENDİSİNE ULAŞILIP, BU TUTANAK HAZIRLANDIĞINDA DOSYADA BİR EKSİK KALMAYACAK VE HAKLILIĞIM ORTAYA ÇIKACAKTIR" DEDİ.