Merz: Avrupalılar dünyada oynaması gereken rolü oynamıyor
Almanya Başbakanı ve Hristiyan Demokrat Birlik (CDU) Partisi Genel Başkanı Friedrich Merz, Avrupa'nın küresel arenada hak ettiği rolü üstlenememesinden duyduğu rahatsızlığı dile getirdi. Merz, partisinin kanalı "CDU TV"de yayımlanan internet röportajında, 6 Mayıs'ta göreve gelen Alman hükümetinin dış politikasına ilişkin görüşlerini paylaştı.
Merz'in değerlendirmesi
Merz, Avrupa'da yeniden birlik ve beraberliğe doğru bir yönelim olduğunu, bunun da kısmen Alman hükümetinin ve özellikle Almanya Başbakanı'nın çabalarına bağlı olduğunu belirtti. Merz, "Bu bizden beklenen roldür ve kendi çıkarımız olduğu için ben de bu beklentilere karşılık vermek istiyorum." sözleriyle beklentilere cevap verme iradesini vurguladı.
NATO, Ukrayna savaşı ve ABD bağımlılığı
Merz, NATO'nun Avrupa kanadının sınırlı hareket kabiliyetine işaret ederek Ukrayna savaşına dair kaygılarını paylaştı. Merz, "Bu beni rahatsız ve meşgul ediyor. Şu anda biz, (Rusya Devlet Başkanı Vladimir) Putin'e bu savaşın bitmesi için yeterli baskıyı yapabilecek durumda değiliz. Amerikalıların yardımına bağımlıyız." ifadelerini kullandı. Bu değerlendirme, Avrupa savunma kapasitesi ve stratejik özerklik tartışmalarını yeniden gündeme taşıyor.
Küresel ortaklıklar ve sonuçları
Merz, Çin, Hindistan ve Brezilya gibi ülkelerin Rusya ile yeni ortaklıklar kurduğunu gözlemlediklerini belirtti. Bu gelişmeleri değerlendirirken, Avrupa'nın yalnızca ortaklık yapılan ülke sayısıyla değil, çıkarlarını koruma ve etki oluşturma kapasitesiyle de ölçüleceğini işaret etti.
Almanya'nın ve Avrupa'nın izleyeceği yön
Merz'in tespiti, Avrupa'da daha aktif ve koordineli bir dış politika arayışına işaret ediyor. Merz, "Beni meşgul eden ve itiraf etmeliyim ki rahatsız eden gerçek, şu anda Avrupalılar olarak dünyada aslında oynamak istediğimiz ve çıkarlarımızın yeterince korunması için oynamamız gereken rolü oynamıyor olmamızdır." diyerek mevcut duruma ilişkin eleştirel değerlendirmesini özetledi. Merz'in vurguları, Almanya ve Avrupa'nın stratejik karar alma süreçlerinde savunma, dış politika ve ittifak dengeleri üzerine yeni tartışmalar başlatabilir.