Meksika Dışişleri Bakanı De la Fuente, BM 80. Genel Kurul'unda ateşkes çağrısı yaptı
Meksika Dışişleri Bakanı Juan Ramon de la Fuente, Birleşmiş Milletler (BM) Genel Kurul Salonu'nda yaptığı konuşmada, Gazze ve Ukrayna'daki savaşların sona erdirilmesi için "acil" ateşkes sağlanması gerektiğini vurguladı. De la Fuente, BM 80. Genel Kurulunda katılımcılara hitap ederek çatışma bölgelerindeki insani durum, göçmen hakları ve küresel ticaret politikaları hakkında değerlendirmelerde bulundu.
Ateşkes çağrısının gerekçesi ve diplomasi vurgusu
De la Fuente, Gazze ve Ukrayna'da derhal ateşkes sağlanması gerektiğini belirterek, söz konusu süreçte tüm tarafların doğrudan katılımının önemine işaret etti. Bakanın ifadesiyle: "Tüm tarafların doğrudan katılımıyla müzakereye dayalı bir çözüme ulaşmak için ateşkes çağrısından asla vazgeçmeyeceğiz. Taraflardan biri dışlanırsa çözüm mümkün olmaz. Çözüm diplomatik olmalı, aksi halde ilerleme kaydedemeyiz."
Ticaret politikaları, göçmenler ve Küba ambargosu
Konuşmasında ABD'nin tarife vergilerine de değinen De la Fuente, ekonomik yaptırımlar ve ticaret ablukalarının refahı zedelediğini savundu: "Meksika, daima çatışmaların barışçıl çözümünü savunacak ve bu nedenle insanların refahına zarar veren, barış ya da kalkınma getirmeyen yaptırımlar ile ticaret ablukalarını reddedecektir."
Göçmenlere yönelik uygulamalara ilişkin değerlendirmesinde De la Fuente, göçmenlerin suçlu olmadığını ve hem ailelerine hem de gittikleri topluluklara katkı sağladıklarını belirtti: "Evlerini terk etmek zorunda kalan insanlar suçlu değildir. Göçmenler hem ailelerine bakan hem de gittikleri toplulukları güçlendiren, hakları olan kişilerdir."
Bakan ayrıca ABD'nin Küba'ya uyguladığı ekonomik ambargoyu eleştirerek, Küba'nın "terörü destekleyen ülkeler" listesinden çıkarılması çağrısında bulundu.
BM için insan onuru odaklı öneri
De la Fuente, BM'nin önceliğinin insan onurunu temel alan politikalar üretmek olması gerektiğini ve örgütün bütçe ile yetkilerinin bu amaç doğrultusunda düzenlenmesini talep etti. Konuşma, diplomasi, insan hakları ve çok taraflılığın güçlendirilmesine yönelik çağrılar içerdi.