DOLAR
42,69 0%
EURO
50,15 0%
ALTIN
5.897,7 0%
BITCOIN
3.848.349,98 -0,06%

Mehmet Uçum: Terörsüz Türkiye sürecinde af gündemde değil; özel geçici geçiş kanunu önerisi

Mehmet Uçum, Terörsüz Türkiye sürecinde genel af veya kapsamlı infaz düzenlemesi olmadığını, yerine tek, özel ve geçici bir geçiş kanunu gerektiğini söyledi.

Yayın Tarihi: 23.10.2025 17:30
Güncelleme Tarihi: 23.10.2025 17:30

Mehmet Uçum: Terörsüz Türkiye sürecinde af gündemde değil; özel geçici geçiş kanunu önerisi

Toplantı ve genel değerlendirme

Cumhurbaşkanlığı Hukuk Politikaları Kurulu Başkanvekili Mehmet Uçum, Türkiye Basın Federasyonu'ndaki "Anadolu Sohbetleri" programında gazetecilerle bir araya gelerek Terörsüz Türkiye sürecine ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Uçum, geçen 13 aylık dönemde PKK'nın fesih ve silah bırakma kararına dikkat çekerek TBMM'de kurulan "Milli Dayanışma, Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonu"nu ve sistematik terör saldırılarının son bulmasının yarattığı umutları vurguladı.

Terörsüz Türkiye sürecinin niteliği

Uçum, sürecin "terörün tasfiyesi" ve Türkiye'yi terörden kalıcı biçimde kurtarma hedefi taşıdığını belirtti. Bu nedenle süreci "geçiş süreci" olarak tanımladıklarını, geçiş sonrası demokratikleşme, hukuk reformu ve yeni anayasa hedeflerinin hep ifade edildiğini kaydetti.

Hukuki yaklaşım: özel ve geçici düzenleme önerisi

Uçum, geçiş sürecinin hukuku konusunda tek ve özel, geçici bir kanun yapılmasının doğru olacağını savundu. Anayasa'nın eşitlik ilkesine atıfla, farklı durumda olanlara farklı kurallar uygulanabileceğini belirterek, kendini feshetmiş ve silah bırakmış örgütlere özgü düzenlemelerin genel kanun değişiklikleri yerine özel bir kanunla ele alınmasının yerinde olacağını ifade etti. Bu kanunun "geçişlik vasfı" taşıyacağını; belirli süreler içinde yapılan başvuruların dikkate alınacağını, sürenin bitiminde ise normal hukuk süreçlerinin işletileceğini söyledi.

Ceza hukuku, infaz ve kademelendirme

Uçum, sürecin hem ceza hukuku hem entegrasyon boyutları bulunduğunu vurgulayarak, "Ceza hukuku boyutunda bir af tartışması gündemde değil" dedi. Ayrıca, kendi gözlemlerine göre genel bir infaz hukuku düzenlemesi de gündemde değil. Olabilecek düzenlemelerin ise suça karışmamış olanlarla, hafif ve ağır suçlara ilişkin farklı, kademelendirilmiş ve ölçülendirilmiş yaklaşımlar olacağını öngördüğünü belirtti ve bunun bir "torba" mantığıyla ele alınamayacağını vurguladı.

Anayasa uyumu ve dezenformasyon riski

Hazırlanacak düzenlemelerin Anayasa'ya aykırı hiçbir unsur taşıyamayacağını söyleyen Uçum, özellikle Anayasa'nın ilk dört maddesi, 42. madde ve 66. madde gibi hükümlerle çelişen bir düzenlemenin mümkün olmadığını belirtti. Geçiş sürecine yönelik dezenformasyon ve "fikri sabotaj" risklerine dikkat çekerek, bu tür dezenformasyonların sürecin en riskli alanlarından olduğuna işaret etti. Uçum, geçiş süreci hukukunda anayasal hükümlere aykırı en küçük bir unsurun bile olamayacağını vurguladı.

Demokratik alanla ilişki

Uçum, terörün tasfiyesinin demokratik alanı genişleteceğini, terörle mücadele gereği alınmış tedbirlere (örneğin kayyum uygulamaları gibi) ihtiyaç kalmayacağını ve bunun geçiş sürecinin tamamlanmasıyla demokratik alanın doğrudan genişleyeceğini belirtti. Geçiş süreci hukuku ile demokratikleşme arasında organik bir ilişki olduğunu ifade etti.

Komisyonun İmralı değerlendirmesi

Milli Dayanışma, Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonu'nun Abdullah Öcalan'la görüşme ya da dinleme kararı olasılığına ilişkin Uçum, Meclis Başkanı Numan Kurtulmuş'un "komisyonun değerlendireceği bir karar" açıklamasına atıf yaptı. Uçum, konunun kategorik olarak reddedilmesinin söz konusu olmadığını, komisyonun dinleme faaliyetleri kapsamında böyle bir karar vermesinin makul karşılanabileceğini ve nihai kararın komisyonun inisiyatifinde olduğunu söyledi.

DEM süreci ve sabotaj endişesi

Uçum, süreçte hem fiili hem fikri sabotajların beklendiğini; bazı toplantılarda güvenlik güçlerinin 'düşman kuvveti' olarak gösterilmesi ve milli değerlere yönelik hakaretlerin fiili sabotaj örnekleri olduğunu belirtti. Ancak bu tür yaklaşımların DEM mecralarında egemen olduğunu düşünmediğini, sağduyulu aktörlerin gerekli tedbirleri almasını umduğunu söyledi. Temel amaç ve yaklaşımlarda sapma yoksa bu tür sapmaların yönetilebilir olduğunu belirterek DEM sürecinin genelde sağduyuya dayandığını ifade etti.

CHP'li belediyeler ve hukukun işlemesi

Bazı CHP'li belediyelere yönelik soruşturmalar hakkında Uçum, hukukun işletilmesini demokrasi karşıtı bir yaklaşım olarak görmenin hukuku tanımamak anlamına geldiğini söyledi. Hukuka ilişkin eksikliklerin eleştirilebileceğini ancak soruşturmaların, iddianamelerin ve davaların oluşmasını engelleme yaklaşımının demokrasi ve hukuk devleti ile bağdaşmayacağını vurguladı.

YSK ile mahkeme arasındaki farklılık

CHP İstanbul İl Başkanlığı konusundaki YSK ile İstanbul 45. Asliye Hukuk Mahkemesi arasındaki görüş farklılığına değinen Uçum, usul ve esasa ilişkin farklı yetki alanları bulunduğunu, bunların çatışma olarak değerlendirilmeden önce kendi hukukî çerçeveleri içinde ele alınması gerektiğini belirtti. "İşin esası açısından Gürsel Bey, usulü açısından Özgür Bey" gibi bir tablonun ortaya çıktığını söyleyerek, yürüyen süreçler sürerken kesin hüküm vermenin doğru olmadığına dikkati çekti ve hukukun gereğinin yerine getirilmesi gerektiğini vurguladı.

Cumhurbaşkanlığı Hukuk Politikaları Kurulu Başkanvekili Mehmet Uçum (fotoğrafta), Türkiye Basın...

Cumhurbaşkanlığı Hukuk Politikaları Kurulu Başkanvekili Mehmet Uçum (fotoğrafta), Türkiye Basın Federasyonu'nda, "Anadolu Sohbetleri" kapsamında, Türkiye Basın Federasyonunda, basın mensuplarıyla bir araya geldi, gündeme ilişkin soruları yanıtladı.

Cumhurbaşkanlığı Hukuk Politikaları Kurulu Başkanvekili Mehmet Uçum (fotoğrafta), Türkiye Basın...

Yazar
EDİTÖR

Aksiyon Haber Ajansı