Marmara Denizi'nde Müsilaj Etkisi Azalıyor
Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi (ÇOMÜ) Deniz Bilimleri ve Teknolojisi Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Yeşim Büyükateş, Çanakkale Boğazı ve Marmara Denizi'nde görülen müsilajın, su sıcaklıklarının mevsim normallerine düşmesiyle etkisinin azalacağını belirtti.
Büyükateş, 2020 ve 2021 yıllarından bu yana müsilajın yüzeyde birikim şeklinde hareket ettiğini ifade etti. Meteorolojik koşullara bağlı olarak müsilaj yoğunluğunun değiştiğini vurgulayan Prof. Dr. Büyükateş, özellikle kıyısal alanlarda birikimlerin görüldüğünü söyledi.
Balıkçılığa Olumsuz Etkiler
Su kolonunda ve dip kısımlarda müsilaj yoğunluğu olduğunu belirten Büyükateş, balıkçılarından gelen bildirimlerin, ağların teknelere çekimi sırasında sorunlar oluşturduğuna dikkat çekti. Müsilajın balıkçılığa olan negatif etkisinin oldukça fazla olduğunu sözlerine ekledi.
Büyükateş, müsilajın yüzeye çıkmasının ve dağılmış halde görünmesinin bir süreç aldığını ifade etti. Su sıcaklıklarının 13-14 derece civarında olması durumunda müsilaj aktivitesinin artacağını belirtti. Soğuk hava şartları nedeniyle şu anda su sıcaklıklarının 10 dereceye düştüğünü belirten Büyükateş, kışın daha da düşmesini tercih ettiklerini, bu durumun müsilajın etkisini azaltabileceğini söyledi.
İlkbahar ve Yağışların Rolü
İlkbaharın gelmesiyle plankton yoğunluğunun artacağını tahmin eden Büyükateş, yaz aylarında su sıcaklıklarının artmasının fotosentetik aktivitede yükselmeye yol açabileceğini anlattı. Yağışların müsilaj oluşumuna etkisi hakkında bilgi veren Büyükateş, yüzey akışının azot ve fosfor gibi besin elementlerini denize taşıyacağını belirtti.
Müsilaj birikiminin görsel açıdan rahatsız edici olduğunu vurgulayan Büyükateş, kötü koku ve olumsuz durumlarla karşılaşma riskine dikkat çekti. Mevsimsel sıcaklıkların olması gereken dönemlerde yaşanmasının önemli olduğunu belirtti.
Müsilaj ve Sağlık Riskleri
Büyükateş, müsilajın organik bir madde olduğunu belirterek, müsilajı oluşturan organizmaların mikroskobik fitoplanktonlar olduğunu söyledi. Bu organizmalar ile denizde birlikte yaşadığımızı hatırlatan Büyükateş, düşük yoğunlukta zararlı olmadıklarını ifade etti.
Ancak müsilajın bakteri, diğer organik maddeler ve parazitler içermesi durumunda sağlık açısından olumsuz etkilere yol açabileceğini belirtti. Bu süreçte bireysel tedbirlerin alınmasının önemine vurgu yapan Büyükateş, müsilajlı suda yüzmenin ciddi sağlık riski taşımadığını ancak gerekli olmadığını söyleyerek, müsilaj sorununu yaşayan bölgelerden yakalanan deniz ürünlerinin dikkatle tüketilmesi gerektiğini tavsiye etti.
Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi (ÇOMÜ) Deniz Bilimleri ve Teknolojisi Fakültesi Öğretim Üyesi ve Çanakkale Uygulamalı Bilimler Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Yeşim Büyükateş (fotoğrafta), Çanakkale Boğazı ve Marmara Denizi'nde görülen müsilajın su sıcaklığının mevsim normallerine düşmesiyle etkisini azaltacağını belirtti.
Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi (ÇOMÜ) Deniz Bilimleri ve Teknolojisi Fakültesi Öğretim Üyesi ve Çanakkale Uygulamalı Bilimler Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Yeşim Büyükateş (fotoğrafta), Çanakkale Boğazı ve Marmara Denizi'nde görülen müsilajın su sıcaklığının mevsim normallerine düşmesiyle etkisini azaltacağını belirtti.
