Maldivler Cumhurbaşkanı Muizzu: Filistin özgür olana kadar görevimiz tamamlanmaz
Maldivler Cumhurbaşkanı Muhammed Muizzu, Anadolu Ajansı muhabirinin sorularını yazılı olarak yanıtladı. Muizzu, ülkesinin İsrail'e karşı kararlı duruşunu sürdüreceğini ve uluslararası hukukun eşit uygulanması gerektiğini vurguladı.
Uluslararası hukuk ve yaptırım çağrısı
Muizzu, uluslararası hukukun bir anlamı olması için bu hukukun tüm ülkelere eşit biçimde uygulanmasının zorunlu olduğunu belirterek, "Uluslararası toplum artık kınama sözlerinin ötesine geçmeli ve uluslararası hukukun tarafsız biçimde uygulanmasını sağlamalıdır." ifadesini kullandı. Ayrıca, "İsrail'in bu tür suçların tolere edilmeyeceğini anlaması için siyasi baskı, yaptırım ve kısıtlamalar yoluyla hesap vermeye zorlanması gerekiyor." dedi.
Kamu politikaları ve diplomatik adımlar
Muizzu, 2023 başkanlık seçimlerini Halkın Ulusal Kongresi (PNC) adayı olarak kazandıktan sonra, göreve gelir gelmez Hindistan tarafından hibe edilen helikopterlerin işletilmesi için adada bulunan Hint askeri personelinin ülkeden çekilmesi talimatını verdiğini hatırlattı. Nisan ayında ise İsrail pasaportu sahiplerinin Maldivler'e girişini yasakladı ve uluslararası sularda insani yardım taşıyan sivil gemilere yönelik İsrail saldırılarını "uluslararası hukuka hakaret" olarak nitelendirdi.
Filistin ile dayanışma ve talepler
Muizzu, Maldivler'in Filistin'le dayanışma geleneğini sürdürme kararlığını şu adımlarla somutlaştırdıklarını söyledi: "İsrail pasaportu sahiplerinin Maldivler'e girişini yasakladık. İsrail’e karşı açılan Uluslararası Adalet Divanı davasına katıldık. 1967 sınırlarına dayalı, başkenti Doğu Kudüs olan bağımsız bir Filistin devleti çağrımızı sürdüreceğiz. Filistin’in Birleşmiş Milletler'de tam üyeliğini desteklemeye devam edeceğiz." Muizzu, "Filistin özgür olana kadar bizim görevimiz tamamlanmış sayılmaz." sözleriyle taahhüdünü netleştirdi.
Küçük devletlerin rolü ve ilkeler
Muizzu, BM ve uluslararası mahkemelerin doğaları gereği zayıf olmadığını, ancak güçlü devletlerin bu kurumların işlevini sınırladığına dikkat çekti. Büyük güçlerin çıkarlarına bağlı olunmaması nedeniyle küçük devletlerin daha net ahlaki duruş sergileyebileceğini belirterek, "Gerçek egemenlik, bir ülkenin büyüklüğüyle ya da askeri gücüyle değil, baskı altında dahi vicdanına sadık kalabilme iradesiyle ölçülebilir." dedi. Ayrıca, herhangi bir ekonomik çıkar veya stratejik hesabın soykırım karşısında sessiz kalmayı meşrulaştıramayacağını vurguladı ve "İlkelerin kar uğruna feda edilebileceği fikrini kesinlikle reddediyoruz" uyarısında bulundu.
Muizzu, Maldivler'in adımlarının hemen somut sonuçlardan çok liderlik örneği oluşturmayı hedeflediğini, tek başına kalsa bile ilkelerinden vazgeçmeyeceklerini; daha fazla ülkenin benzer duruşlar sergilemesi halinde ise ortaya çıkacak kümülatif etkinin göz ardı edilemeyeceğini belirtti.
Sonuç
Muizzu, uluslararası hukukun uygulanabilirliğinin güçsüz devletlerin sesiyle güçleneceğini savunarak, Maldivler'in adalet ve özgürlük sağlanana kadar her platformda Filistin'in sesini yükseltmeye devam edeceğini ifade etti.