Maduro, ABD'yi Venezuela'da 'kukla hükümet' kurma planlamakla suçladı
Venezuela Devlet Başkanı Nicolas Maduro, Karayipler bölgesindeki ABD askeri faaliyetlerine tepki göstererek Washington'ı ülkesinde rejim değişikliği dayatmak ve 'kukla hükümet' kurmakla suçladı. Açıklama, devlet televizyonu VTV aracılığıyla başkent Caracas'taki bir konferansta yapıldı.
Maduro'nun suçlamaları
Maduro konuşmasında, ABD'nin hedefinin "rejim değişikliğini dayatmak, kukla hükümetler kurmak ve ülkenin petrolünü, gazını, altınını ve tüm doğal kaynaklarını çalmak" olduğunu belirtti. Lider, Venezuela'nın hiçbir imparatorluk karşısında boyun eğmeyeceğini vurgulayarak gelecekte Washington'a "ahlaki, etik ve siyasi açıdan hak ettiği dersi vereceklerini" söyledi.
Maduro ayrıca ülkesinin barış, egemenlik ve var olma hakkından söz etti ve gerektiğinde "silahsız mücadele biçimlerinden silahlı mücadele biçimlerine geçeceklerini" ifade ederek halkın bunu barış için yapacağını belirtti.
ABD Savunma Bakanı Pete Hegseth'in açıklaması
Maduro'nun açıklamaları, ABD Savunma Bakanı Pete Hegseth'in bir tekneye ilişkin açıklamasına tepki olarak geldi. Hegseth, uluslararası sularda uyuşturucu taşıdığı iddia edilen tekne için "ölümcül, kinetik saldırı emri" verdiğini ve teknedeki 4 kişinin öldüğünü duyurmuştu.
BM başvurusu ve iddia edilen ihlal
Venezuela, BM Güvenlik Konseyi'ne başvurarak, ABD'ye ait savaş uçaklarının ülke kıyılarına yaklaşık 75 kilometre mesafede "yasa dışı hava sahası ihlali yaptığı" iddiasında bulundu. Bu iddia, bölgedeki askeri hareketliliğe ilişkin endişeleri uluslararası platforma taşıdı.
Siyasi ve hukuki boyut
Olaylar, Washington'ın Latin Amerika kökenli uyuşturucu kartelleriyle mücadele gerekçesiyle ordunun daha etkin kullanılmasına ilişkin daha önceki kararlarıyla bağlamlandırıldı; ABD Başkanı Donald Trump bu kapsamda ordunun daha fazla ve etkin kullanılmasını öngören bir kararname imzalamıştı. Aynı zamanda ABD'nin Venezuela açıklarında bazı tekneleri "uyuşturucu kaçakçılığı" gerekçesiyle hedef alması, hem Venezuela yönetimi hem de uluslararası kamuoyunda eleştirilere yol açtı; yapılan saldırıların "uluslararası hukuka aykırı olduğu" savunuldu.
Bu gelişmeler, iki ülke arasındaki gerilimi tırmandırırken hukuki ve diplomatik kanalların kullanımını öne çıkarıyor. Maduro'nun iddiaları ve BM'ye taşınan şikayet, bölgesel güvenlik, egemenlik hakları ve uluslararası hukukun uygulanabilirliği üzerine yeni tartışmaları beraberinde getirebilir.