Lübnan Cumhurbaşkanı Avn: İsrail'in UNIFIL'e saldırısı uluslararası iradeye meydan okuyor
Lübnan Cumhurbaşkanı Joseph Avn, İsrail'in Birleşmiş Milletler Geçici Görev Gücü'ne (UNIFIL) yönelik saldırısını kınayarak bu adımın uluslararası toplumun iradesine meydan okuma anlamına geldiğini söyledi.
Görüşme ve resmi tepki
Lübnan Cumhurbaşkanlığı tarafından yapılan yazılı açıklamaya göre Avn, UNIFIL Misyon Başkanı ve Komutanı Diodato Abagnara ile telefonda görüştü. Görüşmede Avn, İsrail ordusunun UNIFIL mensuplarına güneyde görevleri sırasında yönelik saldırısını açıkça kınadı ve durumu değerlendirdi.
Avn, ülkesinin güneyindeki İsrail işgalinin son bulması, Lübnanlı tutukluların iadesi ve Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi kararlarına uyum çağrılarını hatırlatarak, İsrail'in bu çağrıları görmezden gelmesinin bölgesel istikrar ve uluslararası yükümlülükler açısından ciddi kaygı yarattığını vurguladı.
UNIFIL'in açıklaması
UNIFIL, Telegram hesabından yaptığı açıklamada, 2 Eylül'de Lübnan'ın güneyinde yol temizleme çalışması sırasında İsrail ordusunun barış gücü personeli yakınlarına 4 el bombası attığını bildirdi. UNIFIL bu olayın ateşkes anlaşmasından bu yana "en ciddi saldırılardan biri" olduğunu ifade etti.
UNIFIL'in kuruluşu ve 1701 sayılı karar
UNIFIL, 19 Mart 1978'de Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi tarafından, Lübnan'ın talebi üzerine İsrail kuvvetlerinin çekilmesini doğrulamak ve bölgedeki barış ile güvenliği yeniden sağlamak amacıyla kuruldu. Ayrıca Güvenlik Konseyi, 11 Ağustos 2006'da oybirliğiyle kabul edilen 1701 sayılı karar ile 12 Temmuz 2006'da başlayan çatışmanın sonlandırılmasını istemişti.
1701 sayılı karar, İsrail'in Mavi Hat'ın gerisine çekilmesini ve bu hat ile Litani Nehri arasındaki bölgenin silahsızlandırılmasını; burada yalnızca Lübnan ordusu ile UNIFIL'e ait silah ve askeri araç-gerecin bulunmasını öngörüyor. Avn'ın açıklamaları, bu çerçevedeki yükümlülüklerin ve uluslararası kararların uygulanmasının önemine dikkat çekiyor.
Değerlendirme: Cumhurbaşkanının açıklaması, hem Lübnan yönetiminin güvenlik endişelerini hem de BM kararlarına vurgu yaparak olayın diplomatik ve güvenlik boyutlarını ön plana çıkarıyor. UNIFIL personeline yönelik saldırılar, ateşkes rejiminin uygulanmasına ilişkin kuşkuları artırabilir ve bölgesel gerilimi tırmandırma riski taşıyor.