Lübnan Cumhurbaşkanı Avn ile İranlı Yetkili Laricani Beyrut'ta Görüştü
Lübnan Cumhurbaşkanı Joseph Avn, İran Ulusal Güvenlik Yüksek Konseyi Başkanı Ali Laricani ile Baabda Sarayı'nda bir araya geldi. Görüşmeye Laricani'nin yanı sıra İranlı yetkililer ve İran'ın Beyrut Büyükelçisi Mucteba Emani de katıldı.
Görüşmede Avn, "Lübnan'ın iç işlerine herhangi bir müdahaleyi reddettiklerini" belirterek, ilişkilerin karşılıklı saygıya dayalı egemenlik ve dostluk çerçevesinde sürdürülmesini istediğini vurguladı.
Görüşmede Öne Çıkan Mesajlar
Avn, İranlı bazı yetkililerin son dönemde kullandığı dilin Lübnan'a yardımcı olmadığını ifade etti ve kurmak istedikleri dostluğun "tek bir mezhep veya Lübnan'daki tek bir unsur üzerinden değil, tüm Lübnanlılarla olmasının" önemine dikkat çekti.
Devletin görev ve sorumluluklarına değinen Avn, ülkenin Hristiyan ya da Müslüman tüm vatandaşları için tek vatan olduğunu; devletin anayasal ve güvenlik kurumları aracılığıyla ülkedeki tüm unsurların korunmasından sorumlu olduğunu belirtti. Avn, ayrıca Lübnan sahasının tüm Lübnanlıların yararına, ayrım gözetilmeksizin güvenli ve istikrarlı kalması gerektiğini söyledi.
Hizbullah ve Bölgedeki Tartışmalar
Görüşme metni, bölgede Hizbullah'ın silahları ve Lübnan iç siyasetinde oynadığı rol konusundaki tartışmalarla da bağlantılı olarak değerlendirilmelidir. İran lideri Ayetullah Ali Hamaney'in Başdanışmanı Ali Ekber Velayeti, 9 Temmuz'da yaptığı açıklamada, "Lübnan’daki aklıselim sahibi kişilerin, Hizbullah’ın silahsızlandırılmasını engellemesi ve ABD ile İsrail’in planlarına karşı koyması gerektiğini" söylemişti.
Benzer şekilde İran Dışişleri Bakanı Abbas Erakçi, 6 Ağustos'ta katıldığı bir televizyon programında, İran’ın müttefiki Hizbullah’ın kararlarına desteğini ifade ederek, "Bu konudaki nihai karar Hizbullah’a ait olacaktır. Biz ona uzaktan destek veriyoruz ancak kararlarına müdahale etmiyoruz." demişti.
Hükümet Kararları, Öneriler ve Tepkiler
Bu tartışmaların çerçevesinde, ABD'nin Suriye Özel Temsilcisi Tom Barrack 19 Haziran'da Beyrut yönetimine, "ülkedeki tüm silahların yalnızca devletin denetiminde toplanmasını öncelikli hedef olarak belirleyen" bir öneri sunmuştu.
Lübnan'da silahların devletin tekelinde toplanması gündemiyle 5 Ağustos'ta toplanan Bakanlar Kurulu, orduya silahların yıl sonuna kadar toplanmasına dair bir plan hazırlama görevi verdi. Bu kararın çıktığı gün Hizbullah Genel Sekreteri Naim Kasım, İsrail'in saldırıları sürerken Hizbullah'ın gücünden vazgeçmeyeceğini ve baskıları kabul etmeyeceğini söyledi.
Hizbullah'ın 6 Ağustos tarihli yazılı açıklamasında, Nevvaf Selam hükümetinin silahların toplanması kararının "Lübnan'ı İsrail'e karşı direniş silahından mahrum bırakacağı" ileri sürülerek, kararın büyük bir hata olduğu savunuldu. Buna karşılık Bakanlar Kurulu, 7 Ağustos'ta yaptığı yeni toplantıda Hizbullah'ı da kapsayacak şekilde ülkedeki tüm silahlı varlığın devlet tekeline alınması ve grupların elindeki silahların toplanması kararını kabul etti; toplantıyı terk eden Şii bakanlar ise çekilmediklerini belirtti.
Toplantıyı terk eden bakanlardan Çalışma Bakanı Muhammed Haydar, ABD önerisini onaylamadıkları için toplantıdan ayrıldıklarını ancak hükümetten çekilmediklerini söyledi. Enformasyon Bakanı Paul Markus ise hükümetin aldığı kararlarla ülkede istikrarı sağlamayı, devlet otoritesinin tesisini ve yeniden inşayı hedeflediklerini belirterek, "Toprakların tamamında, Hizbullah dahil olmak üzere, silahlı varlığın sona erdirilmesi ve sınırda ordunun konuşlandırılması konusunda mutabık kaldık." ifadelerini kullandı.
Sonuç olarak, Avn-Laricani görüşmesi, Lübnan'ın egemenlik vurgusu ve dış müdahalelere karşı tutumunun altını çizerken; ülke içindeki silahsızlandırma gündemi ve bölgesel aktörlerin açıklamaları arasındaki gerilimleri de görünür kılıyor.