DOLAR
42,71 -0,04%
EURO
50,33 -0,24%
ALTIN
5.908,91 -0,03%
BITCOIN
3.747.084,46 -2,2%

Lübnan Başbakanı Selam: İranlı Yetkililerin Silahlar Hakkındaki Açıklamalarını Reddediyoruz

Başbakan Nevvaf Selam, Ali Laricani ile görüşmesinde İranlı yetkililerin Lübnan kararlarını eleştiren açıklamalarını reddettiğini ve silahların devlet tekelinde toplanması kararına vurgu yaptığını bildirdi.

Yayın Tarihi: 13.08.2025 22:30
Güncelleme Tarihi: 13.08.2025 22:30

Lübnan Başbakanı Selam: İranlı Yetkililerin Silahlar Hakkındaki Açıklamalarını Reddediyoruz

Lübnan Başbakanı Selam, İranlı Yetkililerin Açıklamalarını Reddetti

Lübnan Başbakanı Nevvaf Selam, İran Ulusal Güvenlik Yüksek Konseyi Başkanı Ali Laricani ile Beyrut'taki makamında yaptığı görüşmede, Tahran'dan gelen ve ülkesinin hükümet kararlarını doğrudan eleştiren açıklamaları açıktan reddettiğini iletti.

Suçlama ve Tepki: Egemenlik ve Diplomasi İlkeleri

Başbakanlık tarafından yapılan yazılı açıklamaya göre Selam, İran Dışişleri Bakanı Abbas Erakçi dahil bazı Tahran yetkililerinin, Lübnan'da hükümetin silahların devletin tekelinde toplanması kararına ilişkin yorumlarına tepki gösterdi. Selam, İranlı yetkililerin tutumlarının "Lübnan'da anayasal otoriteleri tarafından alınan kararları doğrudan eleştirme" yönelimine girdiğini ve özellikle tehdit içeren açıklamaların diplomatik ilkelerin dışına çıktığını söyledi.

Selam, bu söylemlerin iki ülke ilişkilerinin temelinde yatan karşılıklı egemenliğe saygı ilkesine aykırı olduğuna dikkat çekti ve şu ifadeyi kullandı: "Ne ben ne de Lübnanlı herhangi birinin İran'ın içişlerine müdahalesine izin vermeyiz. İran'da bir grubu başkasına karşı destekleme veya İran'ın egemen kararlarına karşı tutumlara da girmeyiz. Binaenaleyh Lübnan da hiçbir şekilde içişlerine müdahale edilmesini kabul etmeyecektir. Lübnan, İran'dan açık ve net olarak bu kurala bağlı kalmasını bekliyor."

Hükümet Kararlarının Vurgulanması

Selam, hükümetin aldığı kararların başka bir ülkede tartışma konusu olmasına izin vermeyeceklerini belirterek, "Lübnan'da karar merkezi Bakanlar Kurulu'dur, Lübnan'ın kararını, kimsenin vesayetini kabul etmeyen Lübnanlılar alır." dedi. Başbakan ayrıca, hükümetin silahları devletin tekelinde toplama kararının bir ilk olmadığını hatırlatarak, bunun 1989'daki Taif Antlaşmasından beri Lübnanlıların üstlendiği bir ilke olduğunu ve yeni Bakanlar Kurulunun bu bağlılığı yinelediğini belirtti. Selam, bu noktayı Cumhurbaşkanı Joshep Avn'ın yemin hitabına yapılan atıfla destekledi.

Hizbullah ve İç Tartışma

Lübnan'da silahların devlet tekelinde toplanması gündemi, ülke içinde güçlü tepkilere yol açtı. ABD'nin Suriye Özel Temsilcisi Tom Barrack 19 Haziran'da Beyrut yönetimine, "ülkedeki tüm silahların yalnızca devletin denetiminde toplanmasını öncelikli hedef olarak belirleyen" bir öneri sunmuştu. Bakanlar Kurulu, 5 Ağustos'ta yaptığı toplantıda orduya yıl sonuna kadar silahların toplanmasına dair bir plan hazırlama görevi verdi.

Hizbullah yetkilileri alınan karara karşı çıktılar. Genel Sekreter Naim Kasım kararın açıklandığı gün, "İsrail'in saldırıları sürerken Hizbullah'ın gücünden vazgeçmeyi kabul etmeyeceğini" ve baskıları reddedeceklerini söyledi. 6 Ağustos'ta Hizbullah tarafından yapılan yazılı açıklamada ise Selam hükümetinin kararının "Lübnan'ı İsrail'e karşı direniş silahından mahrum bırakacağı" iddia edilerek, kararın "büyük bir hata" olduğu savunuldu.

Buna karşın Bakanlar Kurulu, 7 Ağustos'taki yeni toplantısında, Hizbullah dahil olmak üzere ülkedeki tüm silahlı varlığın devlet tekeline alınması ve grupların elindeki silahların toplanması kararını kabul etti. Toplantıyı terk eden bazı Şii bakanlar, Bakanlar Kurulu'ndan ayrılma gerekçesi olarak ABD önerisini onaylamadıklarını belirtti; Çalışma Bakanı Muhammed Haydar toplantıdan ayrıldıklarını ancak hükümetten çekilmediklerini söyledi.

Enformasyon Bakanı Paul Markus, toplantı sonrası yaptığı açıklamada hükümet kararlarının ülke istikrarını sağlamayı, devlet otoritesini tesis etmeyi ve yeniden inşa etmeyi hedeflediğini ifade ederek, "Toprakların tamamında, Hizbullah dahil olmak üzere, silahlı varlığın sona erdirilmesi ve sınırda ordunun konuşlandırılması konusunda mutabık kaldık." dedi.

Tahran'dan Gelen Açıklamalar

İran lideri Ayetullah Ali Hamaney'in Başdanışmanı Ali Ekber Velayeti, 9 Temmuz'da yaptığı açıklamada Lübnan'daki "aklıselim sahibi kişilerin, Hizbullah'ın silahsızlandırılmasını engellemesi ve ABD ile İsrail'in planlarına karşı koyması gerektiğini" savunmuştu. Velayeti, Lübnan hükümetinin Hizbullah'ı silahsızlandırma kararına karşı çıktığını ve direnişin komplolara karşı duracağını ifade etti.

İran Dışişleri Bakanı Abbas Erakçi de 6 Ağustos'ta katıldığı bir televizyon programında, İran’ın müttefiki Hizbullah’ın kararlarına desteğini dile getirerek, "Bu konudaki nihai karar Hizbullah’a ait olacaktır. Biz ona uzaktan destek veriyoruz ancak kararlarına müdahale etmiyoruz." dedi ve Hizbullah’ın silahsızlandırılmasının ilk defa gündeme gelmediğini belirtti.

Dış Politika ve İkili İlişkiler

Selam, Lübnan'ın Filistin davasını savunanlar arasında yer aldığına ve İsrail'e karşı ağır bedeller ödediğine vurgu yaparak, "Lübnan'ın bu konuda kimseden ders almaya ihtiyacı yok." ifadelerini kullandı. Başbakan ayrıca, İran ile ilişkilerde karşılıklı saygı temelinde tarihi ilişkilere önem verdiklerini belirtti ve İsrail'in güneydeki varlığına karşı diplomatik ve siyasi çabalarını sürdüreceklerini ifade etti.

Değerlendirme: Görüşme ve açıklamalar, Lübnan iç siyasetinde silahların devlet tekeline alınması meselesinin hem iç hem de bölgesel aktörler düzeyinde yarattığı gerilimi gözler önüne seriyor. Liderlerin ifadeleri, Lübnan'ın egemen karar mekanizmaları ile dış aktörlerin etkisi arasındaki hassas dengeyi vurguluyor.

Yazar
EDİTÖR

Aksiyon Haber Ajansı