Antalya’da TBMM’nin ev sahipliğinde düzenlenen APA İcra Konseyi Toplantısı, üye ülkelerin meclis başkanları ve çok sayıda milletvekilinin katılımıyla gerçekleşti. Toplantının ana gündemini de İsrail’in saldırıları altındaki Filistin oluşturdu. Toplantının açılışında TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş ile APA Genel Sekreteri, Kamboçya, Filistin, Rusya ve Özbekistan’dan katılımcılar birer konuşma yaptı.
FİLİSTİN SORUNUNUN ÇÖZÜMÜ İÇİN 3 TEMEL MESELE
TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş, APA İcra Konseyi Toplantısı’nda yaptığı konuşmada, Filistin sorununun çözümü için 3 temel meseleyi gündeme getirdi. Kurtulmuş, “Başkenti Kudüs olan tam manasıyla hür, egemen, toprak bütünlüğü sağlanmış olan Filistin Devleti kurulmadan Orta Doğu’da barış olmayacak” dedi.
Filistin’de 50 gündür devam eden İsrail işgaline ve katliamına dikkat çeken Kurtulmuş, acil ateşkesin kalıcı hale gelmesini istedi. Kurtulmuş, Filistin sorununun çözülebilmesi için 3 temel meselenin uluslararası camia tarafından dikkatli bir şekilde takip edilmesi ve sonuç alınmasının şart olduğunu belirtti. Bu 3 temel mesele şunlardı:
• Başkenti Kudüs olan tam manasıyla hür, egemen, toprak bütünlüğü sağlanmış olan Filistin Devleti kurulması
• Mescid-i Aksa başta olmak üzere müslümanların ve hristiyanların kutsal mekanlarının korunması ve uluslararası camia tarafından garanti altına alınması
• Yerleşimciler adı altında gasp edilen yerlerden İsrail’in çekilmesi ve oranın asıl sahipleri olan Filistinli kardeşlerimizin oraya yerleştirilmesi
Kurtulmuş, bu 3 temel siyasi mesele çözümlenmeden, Orta Doğu’da barışın asla gerçekleşmeyeceğini vurguladı.
NETANYAHU VE ÇETESİ HESAP VERMELİDİR
Kurtulmuş, ayrıca bu zulmü yapanların yanına kar kalmayacağını, Netanyahu ve çetesinin Uluslararası Savaş Suçları Mahkemesi’nde hesap vermesi gerektiğini söyledi.
Kurtulmuş, dünyanın dört bir tarafında insanlık cephesinin uyanmaya başladığını, İsrail’e destek olan ülkelerin başkentlerinde bile insanların sokağa çıkarak bu zulmü durdurun diye feryat ettiğini belirtti.
Kurtulmuş sözlerine şöyle devam etti:
“Aynen Saray Bosna katliamını yapan katiller nasıl Uluslararası Savaş Suçları Mahkemesi'nde hesap verdiyse, Netanyahu ve çetesi de Uluslararası Savaş Suçları Mahkemesi'nde mutlaka ama mutlaka hesap vermelidir. Bunun için de uluslararası camia her türlü hazırlığını yapmalı ve bu anlamda Filistin halkıyla dayanışma içerisinde olmalıdır. Ayrıca bugün gerçekten ümitvar olarak izlediğiniz bir şey dünyanın dört bir tarafında insanlık cephesinin uyanmaya başladığıdır. Londra'da önce 300 bin kişi, arkasından 1 milyon kişi, Washington'da, New York'ta, Paris'te, Berlin'de dünyanın birçok yerinde hükümetlerin İsrail'e destek olan ülkelerin başkentlerinde bile insanlar, yüz binler sokağa çıkıyor, 'Yeter artık. Bu zulmü durdurun' diyerek feryat ediyorlar. Bu artık insanlığın dile geldiği yöneticilerinin sessizliğine rağmen halklarının kararlılık içerisinde olduğunun açık ve ümit verici bir göstergesidir."
29 KASIM FİLİSTİN HALKIYLA DAYANIŞMA GÜNÜ
Kurtulmuş, 29 Kasım’ın bütün dünyada Filistin Halkıyla Dayanışma Günü olduğunu hatırlatarak, Türkiye’nin Filistin halkının bu meşru müdafaasına sonuna kadar destek çıkacağını ifade etti.
Kurtulmuş, son olarak Uluslararası İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’nin kabul edilişinin 75’inci yıl dönümüne değinerek, bu beyannamenin sadece kağıt üzerinde kaldığını, Gazze’nin yıkıntıları altında kalan sadece Gazze’nin masum halkı değil aynı zamanda dünya sisteminin bütün kurumları olduğunu söyledi.