DOLAR
42,69 0%
EURO
50,15 0%
ALTIN
5.897,7 0,01%
BITCOIN
3.857.093,8 -0,08%

Küresel Sumud Filosu'ndaki Türk aktivistler, İsrail operasyonunda yaşadıkları şiddeti anlattı

Küresel Sumud Filosu'ndaki Türk aktivistler, İsrail'in uluslararası sulardaki baskınında maruz kaldıkları fiziksel ve psikolojik şiddeti, kötü muamele ve başörtülerinin alınmasını anlattı.

Yayın Tarihi: 04.10.2025 23:02
Güncelleme Tarihi: 04.10.2025 23:02

Küresel Sumud Filosu'ndaki Türk aktivistler, İsrail operasyonunda yaşadıkları şiddeti anlattı

Küresel Sumud Filosu'nda yaşananlar

Küresel Sumud Filosu'nda yer alan Türk aktivistler, İsrail kuvvetlerinin uluslararası sularda gerçekleştirdiği saldırı ve alıkoyma sürecinde maruz kaldıkları fiziksel ve psikolojik muameleyi anlattı. Aktivistler, İstanbul Havalimanı'na Türk Hava Yolları (THY) uçağıyla getirildi.

Filodaki aktörler, Aşdod Limanı'nda gözaltına alınma, saatlerce güneş altında bekletilme, hakaret ve su ile gıda kısıtlaması gibi uygulamalarla karşılaştıklarını bildirdi.

Gazeteci Yaşar Yavuz: Psikolojik baskı ve su verilmemesi

Gazeteci Yaşar Yavuz, en ağır muamelenin kendisine uygulandığını belirterek, "3 gün boyunca kendimize su verilmedi" dedi. Yavuz, bu süreçte İsrail'in psikolojisinin bozulduğunu, bundan sonra düzeltilemeyecek etkiler bırakıldığını ifade etti.

Yavuz, ayrıca Türkiye'nin varlığının filoda belirgin şekilde hissedildiğini söyleyerek, "Türkiye'nin gücünü daha denizde giderken bile üzerimizde, yanımızda gördük... Devletimizin bu büyüklüğü bize yetiyor. İşte büyük devlet olmak, güçlü devlet olmak tam olarak bu" değerlendirmesinde bulundu.

Mustafa Çakmakçı: Gasbetme ve kötü muamele

Gemide bulunan aktivistlerden Mustafa Çakmakçı, insani yardım götürmek üzereyken uluslararası sularda İsrail ordusunun baskınına uğradıklarını ve ordunun kendilerini "gasbettiğini" anlattı. Çakmakçı, Aşdod Limanı'nda askerlerin küfür ettiğini, saatlerce güneş altında bekletildiklerini ve kötü muamele gördüklerini söyledi.

Çakmakçı, yaşananların kendilerini korkutmadığını belirterek, "Biz hepimizin ve kardeşlerimizin özgürlüğü için yolumuza daha güçlü şekilde devam edeceğiz" ifadelerini kullandı.

KADEM temsilcisi Semanur Sönmez Yaman: Başörtülerimizin alınması

KADEN (KADEM) İletişimden Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Semanur Sönmez Yaman, en ağır uygulamalardan birinin başörtülerinin alınması olduğunu vurguladı. Yaman, sağlık kontrolü bahanesiyle kıyafetlerinin alındığını ve tüm itirazlara rağmen başörtülerinin gasp edildiğini anlattı. Yanında bulunan aktivistlerin tişörtleriyle başlarını örttüklerini belirtti.

Yaman, Gazze'ye 28 mile kadar yaklaştıklarını, karaya çıkamadıklarını ancak arkasında gemilere binmek için bekleyen insanların bulunduğunu, "İsrail'in sonunun geldiğini ve bu zulümle daha fazla devam edemeyeceğini" ifade etti.

"Bütün dünya Türkiye'nin gücünü öğrendi"

Yaman, 50 ülkeden aktivistin katılımının önemine dikkat çekerek, İsrail dronları saldırdıktan sonra dahi ekiplerinin Türkiye'nin İHA ve SİHA güvencesi altında rahatlıkla uyuyabildiğini söyledi ve devletin kendilerini yalnız bırakmadığını vurguladı.

Bekir Develi: Ablukanın kırılabilir olduğunu göstermek

Filodaki yapımcı ve sunucu Bekir Develi, ablukanın kırılmaz olmadığını göstermek için 50 gemiyle 36 mile kadar yaklaşarak bir mesaj verdiklerini belirtti. Develi, gönüllülerin ve STK'ların sağladığı yardımları mümkün olduğunca Gazze tarafına ulaştırmaya çalıştıklarını, kurşunlanma riski olsa da yardımları en uç noktaya kadar götürdüklerini anlattı.

Develi, çocuklara doğrudan ulaştırılamayan oyuncak ve yardımları "çöp poşetlerinden balonlar" yaparak denize ittiklerini ve bu çabaların niyetine dikkat çekti.

Erdem Özveren: Ablukanın kamuoyu ile aşılması

Aktivist Erdem Özveren, gözaltına alındıkları geminin operasyon sırasında son kalan gemilerden biri olduğunu belirtti. Özveren, filonun amacının kamuoyu ve yardım koridoru oluşturmak olduğunu, Gazze'ye fiziksel olarak ulaşamamış olsalar da "dünya kamuoyunu oluşturarak ablukayı yıktıklarını" söyledi.

Özveren, İsrail'in uyguladığı psikolojik harp kapsamında dar alana çok sayıda kişiyi doldurup güneş altında bırakarak, su ve gıda ile fiziki müdahalelerle aktivistleri yıpratmaya çalıştığını anlattı ve "Günlerce su dahi içmedik, kaldığımız hapishanedeki tuvalet suyunu içmek durumunda kaldık" ifadelerini kullandı.

Havalimanındaki karşılama

Aktivistleri havalimanında karşılayan AK Parti Ankara Milletvekili Zeynep Yıldız, tarihi bir ana şahitlik ettiklerini belirterek, farklı milletlerden yaşlı ve gençlerin Gazze'ye nefes olmak için yola çıktığını ifade etti. Yıldız, katılımcıların Türkiye'ye teşekkür ettiğini aktardı.

Genel değerlendirme: Aktivistler, operasyon ve alıkoyma sürecinde fiziksel ve psikolojik şiddet iddialarını dile getirirken, Türkiye'nin ve sivil toplumun varlığının kendilerine moral verdiğini ve misyonlarının dünya kamuoyunda ablukayı görünür kıldığını vurguladı.

Yazar
EDİTÖR

Aksiyon Haber Ajansı