Küresel Isınma ve Buzullar Arasındaki Tehlikeli İlişki
Şili Valparaiso Üniversitesi Meteoroloji Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Deniz Bozkurt, mevcut 1,2 derecelik küresel ısınmanın dahi buzullar için ciddi riskler taşıdığına dikkat çekti. Bozkurt, 1,5 derecelik ısınmanın, buzullar açısından 'tehlikenin başlayacağı nokta' olduğunu ifade etti.
Deniz Seviyeleri ve Buzul Erimesi
Küresel ortalama deniz seviyesinin, 1901-2018 yılları arasında yaklaşık 20 santimetre yükseldiği belirtilmektedir. 1901-1990 yılları arasında yıllık ortalama artış 1,4 milimetre iken, 2006-2018 aralığında bu rakam 3,7 milimetreye, 2023 yılında ise 4,5 milimetreye ulaştı. Buzulların ve buz tabakalarının erimesi, deniz seviyesi yükselmesinde en etkili faktörlerden biridir.
Bilim dergisi Nature'da yayımlanan bir çalışmaya göre, deniz seviyesindeki yükselmenin en büyük sebebi küçük dağ buzulları ve buz tabakalarıdır. 2006-2018 yılları arasında, buz tabakalarının deniz seviyesi üzerindeki etkisi, 1990'lara göre 4 kat artarak 11,9 milimetreye ulaşmıştır.
Buz Kaybının Ciddi Sonuçları
Grönland ve Antarktika'daki buz tabakalarının hacminde yaşanacak küçük bir değişikliğin, kıyı şeridini etkileyerek yüz milyonlarca insanın yerinden olmasına neden olabileceği tahmin edilmektedir. Ayrıca, deniz seviyesinde 1 metrelik bir artışın, dünya genelinde 230 milyondan fazla kişiyi etkilemesi muhtemeldir. Hükümetlerarası İklim Değişikliği Paneli (IPCC) tahminlerine göre, deniz seviyesindeki artış, 2100 yılına kadar değişen emisyon senaryolarına bağlı olarak 4 ile 52 santimetre arasında olabilir.
Küresel Isınmanın Nedenleri
Doç. Dr. Bozkurt, insan faaliyetlerinin arttırdığı sera gazlarının küresel ısınmaya yol açtığını vurguladı. Bu ısınmanın denizleri etkileyerek buzulların hızla erime sürecini başlattığını ifade etti. 1990'lardan bu yana, buz kaybının 4 kat arttığını belirten Bozkurt, pariste 1,5 derecelik ısınmanın bile güvenli bir seviye olmadığını dile getirdi.
Buzulların Korunması İçin Hedefler
Bozkurt, kutup buzullarının güvenli bir şekilde korunabilmesi için sıcaklık artışının yaklaşık 1 derece civarında olması gerektiğine dikkat çekti. Aksi takdirde, buzulların erimesinin hızlanacağı ve bu durumun geri dönülemez bir hal alabileceği uyarısında bulundu.
Uzun Süreli Etkilerin Önlenmesi
Deniz seviyesinin her yıl 1 santimetre veya daha fazla yükselmesi durumunda, uyum sağlanması neredeyse imkansız hale gelecektir. Bu durum, kıyı şehirlerinin sular altında kalmasına ve tarım alanlarının zarar görmesine yol açabilir.
Doç. Dr. Bozkurt, iklim değişikliği ile mücadele için fosil yakıtların kullanımını azaltmak, yenilenebilir enerji kaynaklarına yönelmek ve ormanları korumak gerektiğinin altını çizdi. Küresel ısınmayı durdurmak ve olumsuz etkilerini azaltmak için derhal harekete geçilmesi gerektiğini vurguladı.