DOLAR
42,73 -0,03%
EURO
50,23 -0,07%
ALTIN
5.945,27 0,25%
BITCOIN
3.714.109,5 -0,98%

KKTC'de EOKA Zulmünün Toplumsal Hafızadaki Önemi

EOKA'nın Kıbrıs Türklerine yönelik saldırılarına dair hafızanın korunması gerektiği ifade ediliyor.

Yayın Tarihi: 08.04.2025 11:09
Güncelleme Tarihi: 08.04.2025 11:09

KKTC'de EOKA Zulmünün Toplumsal Hafızadaki Önemi

KKTC'de EOKA Zulmünün Toplumsal Hafızadaki Önemi

Uluslararası Final Üniversitesi Uluslararası İlişkiler ve Siyaset Bilimi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ulvi Keser, Kıbrıslı Türklerin hafızasında EOKA'nın (...Ethniki Organosis Kyprion Agoniston...) gündemde yeterince yer almadığını belirtiyor. Keser, Yunanların EOKA'yı sürekli diriltme çabalarının dikkate değer olduğunu ifade etti.

Keser, "Yunanlar, EOKA’yı hep yaşattılar, unutturmadılar. Biz ise ne yazık ki unuttuk," diyerek, Türk halkının kolektif hafızasında bu terör örgütüyle hesaplaşılması gerektiğini vurguladı. Aksi takdirde, geçmişin travmalarının geleceği tehdit edeceğine dikkat çekti.

EOKA'nın Tarihsel Süreci ve Etkileri

Prof. Dr. Keser, EOKA'nın, 1 Nisan 1955'te başladığı silahlı eylemlerle Kıbrıs'ın Yunanistan'a ilhakı hedefini güden bir yeraltı örgütü olduğunu açıkladı. Ayrıca, bu örgütün, Kıbrıs Türk halkına karşı sistematik bir etnik temizlik niyeti taşıdığını da sözlerine ekledi.

Keser, "EOKA'nın geçmişte Türklere karşı işlediği barbarca suçlar ve günümüzdeki kutlama törenleri, bu ideolojinin halen etkili bir şekilde yaşatıldığını göstermektedir," dedi. 2023 yılında EOKA'nın kuruluşunun 70. yılı dolayısıyla yapılan kutlamalarda, Güney Kıbrıs Rum Yönetimi'nin EOKA'nın ruhunu yaşatma mesajı vermesi, bu konudaki endişeleri artırmaktadır.

EKOA'nın Etkisi ve Günümüzdeki Konumu

EOKA'nın 1960 yılında kendisini sadece kağıt üzerinde feshetmiş olmasının, gerçekte örgütün varlığını sürdürmesi anlamına geldiğini söyleyen Keser, örgüt üyelerinin bugünkü yöneticiler arasında yer almasının, bu ideolojinin günümüzde de etkili olduğunu ortaya koyduğunu belirtti.

Prof. Dr. Keser, EOKA'nın yalnızca Türk toplumu için değil, kendi toplumu içinde farklı görüşlere sahip bireyler için de tehdit oluşturduğunu vurgulayarak, bu tür olayların toplumsal bellek açısından öneminin pekiştirilmesi gerektiğini ifade etti. Eğitim kurumları, devlet ve sivil toplumun, yaşananları hafızada canlı tutma sorumluluğunu taşıdığını da sözlerine ekledi.

Yazar
EDİTÖR

Aksiyon Haber Ajansı