Kardenez Bölgesi'nde, Recep Tayyip Erdoğan Üniversitesi Su Ürünleri Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ülgen Aytan tarafından gerçekleştirilen bir araştırmada, plastik atıkların üzerinde yaşayan 55 farklı tür mikroorganizma tespit edilmiştir. Bu araştırma, Karadeniz'de plastik kirliliğinin etkilerini anlamaya yönelik önemli bir adımdır.
Plastik Kirliliği ve Etkileri
Birleşmiş Milletler Çevre Programı'nın (UNEP) verilerine göre, açık denizlerde ortalama her kilometrekarede 13 bin plastik parçası bulunmaktadır. Bu durum, deniz akıntıları aracılığıyla dünyanın dört bir yanına dağılan plastiklerin, deniz ekosistemlerindeki mikroorganizmalara olan etkisini artırmaktadır. Plastikler, bu organizmalar için yeni bir yaşam alanı oluştururken, bu alan “plastisfer” olarak adlandırılmaktadır.
Yeni Türler ve Riskler
Prof. Dr. Aytan, yapılan çalışmada tespit edilen mikroorganizmalardan birinin Karadeniz ekosistemi için yeni bir tür olduğunu belirtmiştir. Ayrıca, bazı mikroorganizmaların zarar verme potansiyeli taşıdığı ve aşırı artış gösterebileceği vurgulanmıştır. Aytan, “Bu türlerin çoğu, normalde deniz diplerinde veya makroalge üzerinde bulunması gereken canlılardır; ancak artık plastiğin üzerinde hareket etmektedirler” şeklinde açıklama yapmıştır.
İstila Türleri ve Ekosistem Üzerindeki Etkileri
Araştırma sonuçları, geçmişte Karadeniz'e girmiş bazı istilacı türlerin yerel balık türlerinin popülasyonunu olumsuz yönde etkilediğini göstermektedir. Aytan, “Plastik kirliliği, Akdeniz'den Karadeniz'e istilacı türlerin taşınmasına zemin hazırlamaktadır” ifadelerini kullanmıştır.
Plastisferin Oluşumu ve Etkileri
Prof. Dr. Aytan, plastisferin patojenler ve istilacı türler barındırdığını ve bu durumun plastiğin denizdeki davranışlarıyla da bağlantılı olduğunu belirtmiştir. Plastiklerin denizde bulunduğu süre içinde, üzerinde hızla bir canlı tabakası oluşmaya başlamaktadır. Bu canlılar, plastiklerin dibe batmasını ve üzerlerindeki kirleticilerin artmasını sağlamaktadır.
Çözümler ve Gelecek Önerileri
Aytan, tek kullanımlık plastiklerin kullanımının azaltılması, mevcut plastiklerin yeniden kullanılması ve geri dönüşüm süreçlerinin hızlandırılması gerektiğini vurgulamıştır. Bu adımlar, hem deniz ekosistemini koruyacak hem de gelecekteki plastik kirliliğinin önüne geçebilecektir.