Karacahisar'da 7 destek ayağı ve tonozla örtülü Orta Çağ sarnıcı ortaya çıkarıldı
Seminerde kazı bulguları ve tarihsel önemi paylaşıldı
Anadolu Üniversitesi Edebiyat Fakültesi tarafından düzenlenen "Karacahisar Kalesi Örneğinde Arkeoloji ve Tarih Bağlamı" semineri, Taciser Tüfekçi Konferans Salonu'nda gerçekleştirildi. Etkinlikte konuşan Anadolu Üniversitesi Sanat Tarihi Bölüm Başkan Yardımcısı ve Karacahisar Kalesi Kazı Başkanı Doç. Dr. Hasan Yılmazyaşar, 2019'da başlatılan ve 2024'te tamamlanan sarnıç kazılarının sonuçlarını paylaştı.
Doç. Dr. Hasan Yılmazyaşar, çalışmalarda 7 destek ayağı olan ve tonozla örtülü bir sarnıcın açığa çıkarıldığını belirterek, bunun Orta Çağ kalelerindeki en büyük sarnıçlardan biri niteliğinde olduğunu ifade etti. Yılmazyaşar, sarnıçta binin üzerinde seramik parçası ve yoğun keşifler tespit edildiğini söyledi.
Yılmazyaşar, Karacahisar Kalesi'nin arkeolojik ve tarihi önemine dair şunları aktardı: "Karacahisar Kalesi, 14. yüzyıl Osmanlı tarihi için yazılı kaynakların azlığı nedeniyle arkeolojinin kilit rol oynadığı bir alandır. Osmanlı'nın kuruluşunun 700. yılı münasebetiyle başlatılan çalışmalar, Osmanlı arkeolojisi alanında önemli bir farkındalık oluşturmuştur."
Konuşmada kalelerde suyun hayati önemi vurgulanarak, sarnıç ve iç surdaki su yapılarının ortaya çıkarılmasının yaşamın devamı açısından kritik olduğu belirtildi.
Arkeolojik bulgular Karacahisar'ın erken dönemdeki stratejik rolünü güçlendiriyor
Yılmazyaşar, arkeolojik kronoloji ve sikke buluntularına da değinerek Karacahisar'ın Osmanlı Beyliği'nin ilk fetih yerlerinden biri olarak değerlendirildiğini kaydetti. Konuşmada şu noktalar öne çıktı:
Karacahisar'da ilk hutbenin okunmuş olması, ilk sikkelerin basılması, ilk vergi uygulamasının hayata geçirilmesi ve ilk kadının atanması gibi olayların kayıtlarda yer aldığı; Aşılmazade ve Neşri gibi kroniklere göre Osmanlı'nın bağımsızlığını ilan ettiği mekanlardan biri olarak nitelendirildiği belirtildi.
Yılmazyaşar ayrıca, Bizans kroniklerinde geçen Dorylaion Kalesi tartışmaları çerçevesinde Şarhöyük yerine Karacahisar fikrinin gündeme geldiğini, yerin yüksek kayalık konumunun Bizans tanımlamalarına daha uygun görüldüğünü aktardı.
Kazılarda çıkan verilerin yüzde doksanından fazlasının Fatih dönemine kadar olan süreci yansıtması, Karacahisar'ın erken Osmanlı ve öncesindeki stratejik önemini açıkça ortaya koyduğunu gösteriyor. Yılmazyaşar, arkeolojik çalışmaların Osmanlı kroniklerinin güvenirliği ve tarihsel anlatıların revize edilmesinde kritik bir rol oynadığını vurguladı.
Seminere Edebiyat Fakültesi Dekan Yardımcısı Prof. Dr. Bedia Yelda Uçkan, Edebiyat Fakültesi Sanat Tarihi Bölüm Başkanı Prof. Dr. Zeliha Demirel Gökalp, Sanat Tarihi Bölümü öğretim üyesi Prof. Dr. Mehmet Erol Altınsapan, akademisyenler ve öğrenciler katıldı. Etkinlik soru‑cevap bölümünün ardından sona erdi.
DOÇ. DR. HASAN YILMAZYAŞAR, "KARACAHİSAR KALESİ ÖRNEĞİNDE ARKEOLOJİ VE TARİH BAĞLAMI" SEMİNERİNDE KONUŞTU