Türkiye genelindeki milyonlarca kamu personelini yakından ilgilendiren yazlık kıyafet serbestliği, sonbaharın ilk günleriyle birlikte sona erdi. 15 Eylül itibarıyla devlet dairelerinde yeni bir dönem başlarken, yıllardır süregelen "kılık kıyafet yönetmeliği" tartışması da yeniden kamuoyu gündeminin merkezine oturdu. 2007/14 sayılı Başbakanlık Genelgesi'ne göre, memurlar için kışlık kıyafet uygulamasına geçiş yapılması, kravat ve ceket giyme zorunluluğunu da beraberinde getirdi. Ancak bu geçiş, her yıl olduğu gibi bu yıl da sendikaların direnişiyle karşılandı.
Kışlık Kıyafete Geçiş Zorunlu
Mevsimsel şartlar ve kurumsal ciddiyet ilkesi doğrultusunda hazırlanan "Kamu Kurum ve Kuruluşlarında Çalışan Personelin Kılık ve Kıyafetine Dair Yönetmelik" ve ilgili genelgeler, yaz aylarında personele belirli esneklikler tanıyordu. Ancak 15 Eylül tarihi, bu esnekliğin son bulduğu ve daha resmi bir giyim tarzının benimsenmesi gereken gün olarak takvimlerdeki yerini aldı. Genelge uyarınca, tüm kamu kurumlarında görev yapan memurlar, sözleşmeli personel ve diğer çalışanların, bugünden itibaren ceket giymesi ve kravat takması yasal bir zorunluluk haline geldi.
Sendikalar Karşı Duruşta
Uzun yıllardır "serbest kıyafet" eylemi düzenleyen ve bu konuda sivil itaatsizlik kararı alan çok sayıda sendika, üyelerine bu zorunluluğa uymama çağrısı yaptı. Sendika temsilcileri, personelin kılık kıyafetiyle değil, ürettiği hizmetin kalitesiyle değerlendirilmesi gerektiğini savunmaya devam ediyor.
Bu nedenle, birçok devlet dairesinde bugün itibarıyla bazı memurlar genelgeye uyarak ceket ve kravatla mesaiye başlarken, sendika üyesi çok sayıda memur ise bu kuralı tanımayarak serbest kıyafetle görev yapmayı sürdürdü.
