DOLAR
42,69 0%
EURO
50,22 -0,13%
ALTIN
5.964,12 -1,13%
BITCOIN
3.829.468,17 -1,16%

Kahramanmaraş depremlerinin ardından 2 yıl: Risk azaltma çalışmaları nereye gidiyor?

Kahramanmaraş depremleri sonrası risk azaltma çalışmalarının önemi ve hazırlık süreçlerine dair detaylı analiz.

Yayın Tarihi: 06.02.2025 11:29
Güncelleme Tarihi: 06.02.2025 11:29

Kahramanmaraş depremlerinin ardından 2 yıl: Risk azaltma çalışmaları nereye gidiyor?

6 Şubat 2023'te meydana gelen Kahramanmaraş depremlerinin yarattığı fiziksel hasarlar hâlâ tamir edilmeye çalışılıyor. Gözlemlenen çalışmalar ilerleme kaydetse de, fiziksel hasarların tamamen giderildiği söylenemez. Daha büyük olan kayıplarımız ise geri getirilemez. Bu durum, depremlerin yalnızca yapısal değil, insan psikolojisi üzerindeki etkilerini de gözler önüne seriyor.

6 Şubat depremlerinin benzersizliği

Bu felaketler, "Yüzyılın Afeti" olarak tanımlansa da, jeolojik özellikleri bakımından nadir bir olaydır. 6 Şubat'ta, her biri en az 7,2 büyüklüğünde beş fay segmenti eş zamanlı olarak kırıldı ve 500 kilometreden fazla yüzey kırığı oluşturdu. Bu süreç, 3000'den fazla heyelanı tetikleyerek ek bir yıkım yarattı.

Öğrenilen dersler

Bu tür afetlerden alınması gereken ders, hazırlık süreçlerinin ne denli önemli olduğudur. Türkiye, aktif fay hatları açısından zengin bir ülke olup, 600'den fazla bilinen fay hattına sahiptir. Deprem öncesinde gerekli hazırlıkları yapmak, gelecekteki kayıpların önüne geçmek için gereklidir.

Risklerin azaltılması şart

Ülkemizin en yoğun nüfusa sahip şehirleri, yüksek deprem riskine maruz kalmaktadır. İstanbul, İzmir ve Bursa gibi büyük şehirler, aktif fay hatları nedeniyle tehlike altındadır. Bu bağlamda, doğal tehlikelerin engellenemeyeceği, ancak risklerin azaltılabileceği gerçeği göz önünde bulundurulmalıdır.

Kentsel dönüşüm ve altyapı güçlendirme

Depremler sadece binaları değil, ulaşım, su, elektrik gibi altyapıyı da tehdit eder. Bu nedenle, altyapının depremlere hazırlıklı hale getirilmesi ve güçlendirilmesi önem taşımaktadır. Ancak mevcut yapı stoklarımız, özellikle İstanbul ve İzmir gibi şehirlerde, yeteri kadar güçlü değildir.

Devlet ve toplum iş birliği

Yerel ve merkezi yönetimlerin, kentsel dönüşüm projelerini hızlandırarak halkla iş birliği yapması büyük önem arz ediyor. Mevcut durum, yeterli önlemler alınmadığı takdirde can kaybının arttığını gösteriyor.

Sonuç olarak, Türkiye'nin deprem gerçekleriyle yüzleşmesi ve doğal afetlere karşı hazırlık sürecini hızlandırması gerekmektedir. Her bir bireyin bu konuda sorumluluk alabilmesi, gelecekteki kayıpları en aza indirecektir.

Candan Gökçeoğlu, Kapadokya Üniversitesi

Not: Makalelerdeki ifadeler yazarına aittir ve Anadolu Ajansının editoryal politikasını yansıtmayabilir.

Yazar
EDİTÖR

Aksiyon Haber Ajansı