Kaan Urgancıoğlu: Oğluna doğa sevgisini aşılıyor, setlerde 'sıfır atık' uygulamalarını savunuyor
İRİZ ÖZBAKIR - WWF-Türkiye (Doğal Hayatı Koruma Vakfı) doğa elçisi, oyuncu Kaan Urgancıoğlu, oğlu Ardıç'a doğa sevgisini aşılamaya çalıştığını belirtti. Urgancıoğlu, doğaya ilişkisinin çocukluk döneminden başlayıp zamanla güçlendiğini ve bu bağın hem kişisel hem mesleki tercihlerine yön verdiğini söyledi.
Çocukluk, şehir ve doğayla tanışma
İzmir'de "apartman çocuğu" olarak büyüdüğünü anlatan Urgancıoğlu, şehirde park gibi alanların azlığının doğayla bağını geciktirdiğini ifade etti. Tenis oynamaya gittiği zamanlar ve dedesiyle anneannesinin yazlığına, Çeşme'ye yapıldığı seyahatlerin doğayla kurduğu ilişkiyi geliştirdiğini anlattı. Orman içerisinde tamamen bakir bir alanı hissetmesinin ise yıllar içinde kendi inisiyatifiyle gerçekleştiğini aktardı.
Elektriksiz yaşam ve Amazon deneyimi
Doğayla iç içe seyahatlerden hoşlandığını belirten Urgancıoğlu, Amazon ormanlarında yaklaşık bir hafta elektriğin ve teknolojinin olmadığı bir yerde kalma deneyimini "çok büyülü zamanlar" olarak nitelendirdi ve ormanda yürüyüş yapmayı sevdiğini dile getirdi.
Setlerde tüketim, matara ve "sıfır atık" yaklaşımı
Film ve dizi setlerinde yüksek tüketimin olduğuna dikkat çeken Urgancıoğlu, kişisel matarasını kullanarak tek kullanımlık plastik tüketimini azaltmaya çalıştığını söyledi. Sinema ve reklam sektöründe atık üretimini en aza indirecek uygulama ve planlamaların yapılması gerektiğini vurguladı: "Sıfır atık çıkarmaya çalışan bir reklam setinde bulunduk ve bu yaklaşımı benimsedik. Reklam boyunca da herkes kendi matarasıyla geldi."
Enerji, su ve atık yönetiminde sektördeki sayının göz önüne alındığında hassasiyetin önemli tasarruf sağlayacağını belirten Urgancıoğlu, bu nedenle sektörde sıfır atık set gibi çevreci planlamaların yaygınlaşması gerektiğini ifade etti.
Oğlu Ardıç ve gelecek nesillere sorumluluk
Ardıç'ın doğumundan sonra doğal kaynakların, ekosistemlerin, iklimin ve canlı yaşamının gelecek nesillerin ihtiyaçlarını karşılayacak şekilde korunması konusunda daha sorumlu hissettiğini söyleyen Urgancıoğlu, doğa sevgisinin doğuştan geldiğini savundu: "Bence bir çocuk dünyaya sadece severek geliyor ve sonra bunu sevmiyorum demeyi öğreniyor."
Yavru kaplumbağalarla oğlunun arasında kurduğu bağdan söz eden Urgancıoğlu, yavru kaplumbağaları eline aldığında küçük bir Ardıç gördüğünü belirtti ve her iki durumda da öğrenme ve merak anlarına tanıklık etmenin ortak bir sevgi yarattığını aktardı.
Akyatan'da doğayla uyum gözlemi
WWF-Türkiye'nin Adana Akyatan'da yürüttüğü yeşil deniz kaplumbağası koruma çalışmalarına tanık olmasının ardından doğanın işleyişi ile insan yaşamının ne kadar uyumlu olabileceğini bir kez daha anladığını sözlerine ekledi.
Özetle, Kaan Urgancıoğlu hem kişisel tercihleri hem de mesleki platformlarda doğa koruma ve sürdürülebilir uygulamaları savunuyor; oğlu aracılığıyla gelecek kuşaklara aktarılacak bir doğa sevgisi için sorumluluk hissediyor.
