DOLAR
42,92 -0,18%
EURO
50,58 0,63%
ALTIN
6.222,68 -0,85%
BITCOIN
3.804.379,35 -0,87%

Jeffrey Sachs: Türkiye’nin savunma sanayisindeki yükselişi NATO hiyerarşisini değiştiriyor

Jeffrey Sachs, Türkiye’nin yerli savunma sanayisindeki hızlı yükselişinin NATO’nun teknoloji ve siyasi dengelerini sarstığını, bölgesel etkiler ve ihracatın belirleyici olduğunu söyledi.

Yayın Tarihi: 26.12.2025 13:44
Güncelleme Tarihi: 26.12.2025 13:44

Jeffrey Sachs: Türkiye’nin savunma sanayisindeki yükselişi NATO hiyerarşisini değiştiriyor

Jeffrey Sachs: Türkiye’nin savunma sanayisindeki yükselişi NATO hiyerarşisini değiştiriyor

Columbia Üniversitesi profesörü ve ekonomist Jeffrey Sachs, Voice of Horizon YouTube kanalında yaptığı açıklamada, Türkiye’nin son 15–20 yılda savunma sanayisinde kaydettiği hızlı ilerlemenin NATO içindeki teknoloji ve güç dengelerini kökten etkilediğini belirtti.

Savunma sanayinde dönüşüm ve stratejik karar

Sachs, küresel savunma sanayisinin uzun süre ABD, Rusya, Fransa ve İngiltere gibi sınırlı sayıda ülkenin elinde toplandığını, Türkiye’nin ise bu hiyerarşiyi çözmeye başladığını söyledi. 2000 yılında Türkiye savunma teçhizatının yaklaşık %80’ini ithal ediyordu; F-16, Leopard tankları ve çeşitli deniz platformları gibi sistemler dışarıdan sağlanıyordu. Sachs, Batılı tedarikçilerin ambargo ve kısıtlama uygulamalarının ardından Türk askeri planlamacılarının "bedeli ne olursa olsun, ne kadar sürerse sürsün, yerli savunma sanayi inşa etme" kararı aldığını vurguladı.

Bu dönüşümün gecikmiş değil, sistematik yatırımlar ve entegrasyon odaklı bir stratejiyle ilerleyen kapsamlı bir savunma sanayii devrimi olduğunu belirtti.

İHA'lar: maliyet, operasyonel başarı ve pazar penetrasyonu

Sachs, Türk savunma sanayisinin en görünür başarılarından birinin silahlı insansız hava araçları (İHA) olduğunu kaydetti. Önemli olanın yalnızca İHA üretmek değil, kabiliyet, maliyet etkinliği ve sahadaki operasyonel başarının birleşimi olduğunu söyledi. Sachs, bir Amerikan MQ-9 Reaper’ın yaklaşık 30 milyon dolar tutarken, bir Türk Bayraktar TB2’nin maliyetinin yaklaşık 5 milyon dolar olduğunu hatırlattı ve bu farkın pazar açmakta belirleyici olduğunu vurguladı.

Türk İHA’larının 20’den fazla ülkeye ihraç edildiğine dikkat çekerek, bunun Amerikan ve İsrail egemenliğine meydan okuyan bir pazar penetrasyonu olduğunu ifade etti.

Deniz platformları, entegrasyon ve yerli üretim stratejisi

Sachs, TCG Anadolu gibi deniz platformlarını örnek göstererek, Türkiye’nin deniz araçları konusundaki uzmanlığını artık başka ülkelere ihraç ettiğini belirtti. Başlangıçta bazı İHA bileşenlerinde Avusturya motoru veya Kanada sensörleri gibi yabancı girdiler bulunduğunu, ancak kritik olanın bu bileşenleri etkili bir sisteme dönüştüren entegrasyon ve tasarım olduğunu söyledi.

Gerçek yerli kabiliyete sahip olmak için her bileşeni içeride üretmeniz gerekmez; tasarım ve entegrasyon kontrolü sizde olmalıdır, şeklindeki değerlendirmesiyle, Türkiye’nin yerlilik oranını zaman içinde kademeli artırdığına dikkat çekti.

NATO içindeki hiyerarşi ve dış politika bağımsızlığı

Sachs, NATO’nun belirli bir teknolojik hiyerarşi üzerine kurulduğunu; gelişmiş teknolojinin ittifak içindeki siyasi etkileri pekiştirdiğini söyledi. Türkiye’nin savunma sanayisindeki yükselişinin bu hiyerarşiyi bozduğunu, artık bazı alanlarda Türkiye’nin diğer NATO üyelerinin önünde bulunduğunu vurguladı.

"Hiçbir NATO üyesi, ittifak dahilindeyken savunma sanayisinde bu düzeyde bağımsızlığa ulaşmamıştır" sözünü kullanarak, bu durumun ittifak içi gerilimlere ve yeni uyum süreçlerine yol açtığını ifade etti.

Sachs ayrıca, Türkiye’nin Suriye operasyonlarında yerli ekipman kullanması ve Avrupa ülkelerinin siyasi anlaşmazlıklar nedeniyle silah satışlarını kısıtladığı durumlarda Türkiye’nin bağımsız hareket edebilmesinin, teknolojik bağımsızlığın dış politika bağımsızlığını mümkün kıldığına işaret etti.

Bölgesel etkiler, KAAN ve geleceğe ilişkin değerlendirme

Ekonomist, Türkiye’nin yerli sistemlerle Libya’daki dengeyi etkilediğini, Suriye ve Doğu Akdeniz’deki çekişmelerde yeni kabiliyetlerin rol oynadığını belirtti. Yunanistan’ın bu gelişmeleri endişeyle izlediğini, Ege’de askeri dengenin değiştiğini ve Yunan savunma planlamacılarının sürdürülebilirlik ile maliyet sorunlarıyla karşı karşıya kaldığını söyledi.

Sachs, Türkiye’nin beşinci nesil savaş uçağı KAAN programını son derece iddialı bulduğunu ve modern muharebe uçaklarını başarıyla geliştirebilen ülke sayısının az olduğuna dikkat çekti. Türkiye’nin bu alandaki kararlılığı ve yapılan milyarlarca dolarlık yatırımların, ülkeyi gelişmiş muharebe uçağı üretebilen seçkin bir gruba sokma potansiyeline sahip olduğunu ekledi.

Jeffrey Sachs’e göre Türkiye’nin savunma sanayii devrimi, son 20 yılın en önemli askeri teknolojik gelişmelerinden biri ve bu durum hem bölgesel güç dengelerini hem de küresel savunma pazarını etkiliyor.

ABD'li ekonomist Jeffrey Sachs, Türkiye'nin savunma sanayisindeki yükselişinin NATO içindeki...

ABD'li ekonomist Jeffrey Sachs, Türkiye'nin savunma sanayisindeki yükselişinin NATO içindeki hiyerarşiyi bozduğunu ifade ederek, "Hiçbir NATO üyesi, ittifak dahilindeyken savunma sanayisinde bu düzeyde bağımsızlığa ulaşmamıştır" dedi.

Yazar
EDİTÖR

Meryem Özdemir

Ben Meryem Özdemir, 24 yaşındayım, Bursa'dan çalışıyorum. aksiyon.com.tr Gündem'deyim ama spesifik olarak eğitim ve sağlık politikalarındaki güncel gelişmelere odaklanıyorum. Öğrenmeye açık, meraklı ve enerjik bir yapım var.