Japonya ve Avustralya, savunma bağlarını güçlendirerek acil tahliyelerde işbirliğini kararlaştırdı
Japonya ile Avustralya, başkent Tokyo'da düzenlenen 12'nci "2+2" formatındaki görüşmede savunma ve güvenlik alanındaki işbirliğini genişletme konusunda mutabık kaldı. Toplantıda taraflar, özellikle savunma teçhizatı tedariki, siber güvenlik ve acil durum tahliyelerinde koordinasyon konularını öne çıkardı.
Görüşmenin katılımcıları ve format
Görüşmeye Japonya'dan İvaya Takeşi (Dışişleri Bakanı) ve Nakatani Gen (Savunma Bakanı), Avustralya'dan ise Penny Wong (Dışişleri Bakanı) ile Richard Marles (Savunma Bakanı) katıldı. Taraflar, iki ülke arasındaki düzenli 2+2 mekanizmasının bu yılki toplantısında güvenlik ortaklığını ilerletme taahhüdünü yeniledi.
Savunma ve siber işbirliğinin kapsamı
Ortak basın toplantısında, iki ülkenin savunma teçhizatı ve siber güvenlik alanlarında işbirliğini artırma yönünde anlaştığı bildirildi. Bu anlaşma, tedarik zinciri uyumu, ortak tatbikatlar ve bilgi paylaşımı gibi pratik adımları içeriyor; ayrıca acil durum koordinasyonunun güçlendirilmesi hedefleniyor.
Gemi tedariki ve üretim planı
Toplantıda, Avustralya donanmasına Japonya'nın Mogami sınıfı fırkateynlerinin dahil edilmesi memnuniyetle karşılandı. Avustralya'nın yaklaşık 6,5 milyar dolarlık ihale kapsamında Mitsubishi Heavy Industries (MHI) ile anlaşma yaptığı, bu kapsamda 11 yeni savaş gemisi inşa edileceği belirtildi. Anlaşmaya göre bu gemilerin ilk üçü Japonya'da üretilecek ve ilki 2030'da Avustralya donanmasında hizmete girecek; kalan sekiz gemi ise Avustralya'da inşa edilecek.
Tahliye işbirliği ve stratejik vurgu
Görüşme sonrası açıklamalarda, iki ülkenin çatışma gibi acil durumlarda vatandaşların üçüncü ülkelerden tahliyesi konusunda işbirliği yapacağı yeniden teyit edildi. Avustralya Savunma Bakanı Marles, iki ülkenin ABD müttefiki olduğunu hatırlatarak, "Japonya'dan daha fazla stratejik uyum içinde olduğumuz başka bir ülke yok." ifadelerini kullandı. Bu vurgu, bölgesel krizlere hazırlık ve ortak savunma kapasitesinin artırılmasına verilen önemi gösteriyor.
Genel olarak, Tokyo ve Canberra arasındaki bu anlaşmalar, savunma tedariki zincirlerinin uyumlaştırılması, ortak operasyonel hazırlığın güçlendirilmesi ve siber alanda işbirliğinin derinleştirilmesi yoluyla iki ülkenin bölgesel güvenlikte daha sıkı bir koordinasyon hedeflediğini ortaya koyuyor.