Japonya, İsrail'in iki devletli çözümü engellemesi halinde Filistin'i tanıyabileceğini açıkladı
Japonya Başbakanı İşiba Şigeru, Birleşmiş Milletler 80. Genel Kurulu'nda New York'ta yaptığı konuşmada, İsrail'in Gazze'deki saldırılarının "kesinlikle kabul edilemez" olduğunu belirtti ve bu saldırıların derhal durdurulması gerektiğini vurguladı.
İşiba, saldırıların "iki devletli çözümün temellerini tehdit ettiğini" söyledi. Konuşmasında Hamas'a elindeki esirleri serbest bırakma çağrısında bulunan İşiba, ayrıca İsrail'in iki devletli çözümü engelleyecek adımları sürdürmesi halinde Japonya'nın Filistin Devleti'ni tanıyabileceğini ifade etti.
İfadelerin uluslararası ve bölgesel yankıları
Başbakan İşiba'nın ifadeleri, iki devletli çözümün korunması gerektiğine dair diplomatik bir uyarı niteliğinde oldu. İşiba'nın açıklaması, Japonya'nın bu konuda politika değişikliğine gidebileceğini açıkça ortaya koyarken, aynı zamanda sahadaki gelişmelerin diplomasi üzerindeki belirleyici etkisine işaret etti.
İşiba'nın vurgu yaptığı noktalar, hem Orta Doğu'daki taraflar hem de uluslararası aktörler açısından önemli diplomatik sinyaller içeriyor. Filistin devleti tanıma koşulunun dillendirilmesi, iki devletli çözümün korunmasına yönelik uluslararası baskının bir parçası olarak değerlendirilebilir.
BM Güvenlik Konseyi'ne reform çağrısı
İşiba ayrıca Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'nin yapısının küresel sorunları çözmede yetersiz kaldığını belirtti. İkinci Dünya Savaşı sonrası oluşturulan BM yapısının işlevsiz hale geldiğini savunan İşiba, "Barış ve güvenlik kendiliğinden sağlanmaz, aktif şekilde korunmalıdır." ifadesini kullandı.
Başbakan, BMGK'nin 5 daimi üyesinin sahip olduğu veto hakkının kritik durumlarda karar almayı engellediğini vurgulayarak Rusya'nın Ukrayna'ya saldırısını bunun en açık örneği olarak gösterdi. İşiba, Konsey'de acil reform yapılması gerektiğini ve hem daimi hem geçici üyeliklerin genişletilmesi gerektiğini dile getirdi.
İşiba'nın BM salonundaki bu değerlendirmeleri, Japonya'nın hem Orta Doğu siyasetinde hem de çok taraflı kurumların yeniden düzenlenmesine ilişkin tutumunda daha aktif bir rol alma isteğini yansıtıyor.