İzmit’in su medeniyeti: Roma kemerlerinden Osmanlı hayratlarına kadar yaşayan miras

İzmit’te Roma döneminden Osmanlı’ya uzanan su yapıları, Paşasuyu kemerlerinden hayrat çeşmelere dek kent tarihinin ve toplumsal yaşamın izlerini taşıyor.

Yayın Tarihi: 01.12.2025 10:34
Güncelleme Tarihi: 01.12.2025 10:34

İzmit’in su medeniyeti: Roma kemerlerinden Osmanlı hayratlarına kadar yaşayan miras

İzmit'in yaşayan su mirası

Anadolu’da Roma’ya başkentlik yapmış tek şehir olan İzmit (Nikomedia), kent dokusunda Roma mühendisliğinden Osmanlı estetiğine uzanan bir su medeniyeti barındırıyor. Roma döneminin devasa su kemerleri ile Osmanlı’nın hayrat ve çeşme geleneği, kentin tarihsel katmanlarını sokaklara yansıtıyor.

Tarihsel arka plan ve kent kimliği

İzmit’in yaklaşık 2700 yıllık geçmişi, Astakos olarak başlayan ilk yerleşimden I. Nikomedes döneminde Nicomedia adıyla büyüyen kente kadar uzanıyor. Kent, Milattan sonra 284 yılında Diocletianus tarafından Roma İmparatorluğu’nun başkenti ilan edilmiş ve bu statü dönemin mimari ve altyapı yatırımlarını doğrudan etkilemiş.

Artık 'katmanlı şehir' olarak tarif edilen İzmit; Roma, Bizans ve Osmanlı dönemlerinin izlerini üst üste taşıyor. Bu katmanlılık, su yapılarında da belirgin şekilde görülebiliyor: büyük ölçekli antik su kemerleri ile günlük yaşamı şekillendiren küçük ölçekli hayratların bir arada bulunması kentin sürekliliğini ve dönüşümünü anlatıyor.

Roma dönemi: Paşasuyu ve antik kemer sistemi

Art Nicomedia Kültür Sanat Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Akın Ülkü Sevinç tarafından aktarıldığı üzere, Roma döneminde kentin su ihtiyacı büyük ölçüde Paşasuyu kaynağından getirilen antik su kemerleriyle karşılanıyordu. Bithynia Valisi Plinius’un girişimleri ve İmparator Trajan dönemindeki desteklerle kurulmuş bu sistem, içme suyu ve hamam-tuvalet hijyenine yönelik kullanımıyla kentin yaşamsal altyapısını oluşturuyordu.

Günümüzde bu kemerlerin bazı bölümleri depremler nedeniyle zarar görmüş olsa da yapıların izleri kentsel bellekte ve arkeolojik katmanlarda varlığını sürdürüyor. Bu durum, İzmit’in deprem gerçeğiyle imar tarihinin kesiştiğini ve su altyapısının zaman içinde yeniden kurularak ayakta kaldığını gösteriyor.

Osmanlı dönemi: Hayrat kültürü ve mahalle çeşmeleri

Roma'nın kitlesel su mühendisliğinin ardından Osmanlı dönemi su yapıları, daha çok hayrat kavramı etrafında şekillendi. Hayratlar hem estetik hem de sosyal işlevler üstlenerek mahalle kültürünün merkezine yerleşti. İzmit’te özellikle Orhan, Akçakoca ve Hacı Hasan mahalleleri bu geleneğin yoğunlaştığı alanlar olarak öne çıkıyor.

Sevinç’in aktardığı örnekler arasında, Orhan Camii karşısında yer alan Canfeda Ketuda Hatun Çeşmesi bulunuyor. 16. yüzyılda saray görevlisi Canfeda Hatun tarafından yaptırılan bu ve benzeri hayratlar, yalnızca kent estetiğine katkıda bulunmakla kalmayıp hem sosyal dayanışmanın hem de kamu hizmetinin simgeleri olarak işlev gördü. Söz konusu hayratların İzmit içinde ve Doğu Marmara’daki çevre illerde de izleri bulunuyor.

Sonuç olarak, İzmit’in su yapıları kentin tarihini, toplumsal yaşamını ve deprem sonrası dayanıklılık hikayesini bir arada anlatıyor. Roma mühendisliğinin geride bıraktığı altyapı ile Osmanlı hayrat geleneğinin insan odaklı yaklaşımı, İzmit’i su kültürü açısından önemli kılıyor.

İZMİT, İMPARATOR TRAJAN DÖNEMİNDE İNŞA EDİLEN MÜHENDİSLİK HARİKASI SU KEMERLERİNDEN, OSMANLI...

İZMİT, İMPARATOR TRAJAN DÖNEMİNDE İNŞA EDİLEN MÜHENDİSLİK HARİKASI SU KEMERLERİNDEN, OSMANLI DÖNEMİNİN İNCE İŞÇİLİKLİ HAYRATLARINA UZANAN ZENGİN SU YAPILARIYLA TARİHE TANIKLIK EDİYOR.

İZMİT, İMPARATOR TRAJAN DÖNEMİNDE İNŞA EDİLEN MÜHENDİSLİK HARİKASI SU KEMERLERİNDEN, OSMANLI...

Yazar
EDİTÖR

Fatma Öztürk

Merhaba, ben Fatma Öztürk. 26 yaşındayım, İzmir. aksiyon.com.tr Gündem için yerel yönetimler ve şehir haberlerini takip ediyorum. Benim önceliğim insan hikayeleri ve toplumsal sorunlar. Vatandaşın sesini duyurmayı seviyorum, empati yeteneğimin yüksek olduğunu söylerler.