İTO Başkanı Şekib Avdagiç’in Kasım Meclis değerlendirmesi
İstanbul Ticaret Odası (İTO) Başkanı Şekib Avdagiç, Oda’nın Kasım ayı Meclis toplantısında iş dünyasının gündemine ilişkin kapsamlı değerlendirmelerde bulundu. Avdagiç, konuşmasına Gürcistan-Azerbaycan sınırında düşen C130 tipi askeri kargo uçağında şehit olan 20 asker için taziye dilekleriyle başladı ve 'Milletimizin başı sağ olsun' ifadelerini kullandı.
Küresel dönüşüm ve Türkiye’nin konumu
Avdagiç, dünyada sağlık, ekonomi ve jeopolitik alanlarda eş zamanlı ve geniş çaplı değişim yaşandığını, bu süreçte küresel üretim, ticaret ve güç merkezlerinin yeniden konumlandığını vurguladı. Türkiye’nin yeniden çizilen ticaret rotalarında ve tedarik zincirlerinde aktif rol almak için çaba gösterdiğini, küresel değer zincirinde üst basamaklara çıkma kapasitesinin yüksek olduğunu belirtti. Avdagiç, 2026’ye hazırlanırken çok kutuplu ticaret düzeninin Türkiye’ye lojistik, üretim ve enerji geçiş yollarında stratejik fırsatlar sunduğunu ifade etti.
Dezenflasyon süreci ve hizmet enflasyonu
Dezenflasyon programına yönelik değerlendirmesinde Avdagiç, Eylül ve Ekim aylarında gözlenen yavaşlamanın büyük ölçüde kuraklık ve zirai don kaynaklı gıda arzı sorunlarından kaynaklandığını söyledi. Hizmet fiyatlarındaki artışın mal fiyatları artışının altında kaldığını, bunun olumlu bir gelişme olduğunu kaydeden Avdagiç, ancak hizmet enflasyonunun yıllık bazda hâlâ yüksek seviyelerde olduğuna dikkat çekti.
Enflasyonun yüzde 75’lerden yüzde 30’lara indirilmesinin kolay bir başarı olmadığını belirten Avdagiç, 2026 yılına yönelik %16’lık enflasyon hedefinin TCMB’nin kararlı duruşu, maliye politikasının etkin desteği ve özel sektörün olumlu fiyatlama davranışından oluşan üçlü sac ayağıyla gerçekleştirilebileceğini söyledi.
Maliye politikası ve yeniden değerleme önerisi
Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’in 2026 yılı için vergi ve harçlardaki güncellemenin enflasyon hedeflerini dikkate alarak daha makul bir yeniden değerleme oranıyla yapılması yönündeki açıklamasını önemli bulduklarını kaydeden Avdagiç, bunun kamu tarafından olumlu fiyatlama davranışı örneği teşkil edeceğini ve özel sektöre de örnek olacağını ifade etti.
Büyüme, ihracat ve dış denge görünümü
Avdagiç, sıkı para politikası ve enflasyonla mücadele tedbirleriyle Türkiye ekonomisinin ılımlı bir büyüme patikasında ilerlediğini, öncü göstergelerin yılın ilk yarısındaki güçlü performansın üçüncü çeyrekte de sürdüğünü gösterdiğini söyledi. Deprem harcamaları, küresel yavaşlama ve yüksek enflasyon baskılarına rağmen yıllık büyümenin %3,1-3,5 arasında gerçekleşmesinin beklendiğini belirtti.
İhracattaki artışın üç ana nedeni olduğunu vurgulayan Avdagiç: işletmelerin dayanıklılığı, değişen pazar koşullarına adaptasyon başarısı ve özel sektörün gayreti. Ayrıca hükümetin ihracata yönelik desteklerinin de katkı sağladığını; cari açığın GSYH’ya oranı itibarıyla ödemeler dengesindeki kırılganlığın önemli ölçüde risk alanı dışına çıktığını belirtti.
Merkez Bankası değerlendirmesi ve kur-enflasyon ilişkisi
Avdagiç, Merkez Bankası yönetiminin 'TL’deki değer kaybının enflasyon üzerindeki etkisinin zayıfladığı' tespitini önemli bulduklarını söyledi. Kur geçişkenliğinin azalması anlamına gelen bu gelişmenin, döviz kuru ile enflasyon arasında bozulan korelasyonun yeniden dengelenmesine yönelik bir sinyal olabileceğini ifade etti.
Şirketlere 5 proaktif strateji önerisi
Yeni paradigmada şirketlerin proaktif stratejilere yönelmesi gerektiğini belirten Avdagiç, öne çıkan beş stratejiyi şöyle sıraladı:
1. Risk değerlendirme ve izleme: Politik ve jeopolitik risk analizine dayalı erken uyarı sistemleri ve senaryo planlaması kurulması.
2. Çeşitlendirme ve yerelleştirme: Tek ülke veya tedarikçiye bağımlılığın azaltılması; nearshoring ve friendshoring uygulamalarına yönelme.
3. Direnç ve koruma önlemleri: Veri, BT altyapısı ve operasyonların coğrafi yoğunlaşmasının riskini azaltmak için sanal yedekler oluşturulması.
4. Hızlı yanıt ve senaryo planlaması: En iyi, kötü ve olası senaryoların modellenmesi ve güncellenmesiyle fırsatlara hızlı erişim sağlanması.
5. Liderlik, yönetişim ve yatırım odaklı yaklaşım: Belirsizlikleri analiz ederek esnek ama tutarlı stratejiler geliştirilmesi.
KOBİ’lere mesaj ve kapanış
Avdagiç, KOBİ’ler için bu dönemin kurumsallaşma, verimlilik ve rekabet gücü artışı açısından bir fırsat penceresi sunduğunu vurguladı. Dezenflasyon sürecinde KOBİ’lere nakit akışlarını disiplinli yönetme, finansal dayanıklılığı artıracak tedbirler alma ve maliyet kontrolünü sistematik hale getirme çağrısında bulundu. Ayrıca dijitalleşme ve verimlilik artırıcı modellere yatırım yapılmasının yeni başarı hikayeleri ortaya çıkarabileceğini söyledi.
Avdagiç’in vurgusu: Kur-enflasyon makası nedeniyle fiyatlarda azalan rekabetçiliğe karşı farklı rekabetçilik unsurlarını öne çıkarma gayreti içinde olunması gerektiği yönünde oldu.
İSTANBUL TİCARET ODASI (İTO) BAŞKANI ŞEKİB AVDAGİÇ