İsviçre'deki Burka Yasağına Dair Eleştiriler
Luzern Üniversitesi Dini Araştırmalar Merkezi Genel Müdürü Dr. Andreas Tunger-Zanetti, İsviçre Parlamentosu tarafından kabul edilen ve 1 Ocak'ta yürürlüğe giren burka yasağının, toplumda ayrımcı bir yaklaşımı pekiştiren popülist bir hamle olduğunu belirtti. Yasanın, kamuya açık alanlarda yüzün örtülmesini anayasal olarak yasakladığı, İslam'a ve 'yabancı' unsurlara karşı toplumsal duyguları kışkırtma amacı güttüğü ifade edildi.
Popülist ve Marjinal Bir Hamle
Tunger-Zanetti, burka yasağını, toplumda kendinden emin olamama hissi ve yabancı etkinin zararlı olduğuna dair algının bir yansıması olarak tanımladı. “Burka yasağı, başlangıçtan beri oldukça marjinal bir öneriydi ve duygularla beslenen popülist bir stratejidi.” dedi. Yasağın, çoğunlukla turistik bölgelerde bulunan, yüzü tamamen örtülen kadınlarla ilgili endişeleri yansıttığını kaydeden akademisyen, yasaya duyulan ihtiyacın toplumda gerçek bir zemin bulmadığını belirtiyor.
Yasanın Toplumsal Karşılığı
Böyle bir yasağın sadece 30 kadın için çıkarıldığını ve bu yasanın lüzumsuz olduğunu özellikle vurgulayan Tunger-Zanetti, “Bu tür bir yasa, toplumda büyük bir değişikliğe neden olmayacak.” ifadesini kullandı. Burka yasağının %51.2 oyla kabul edildiğini hatırlatan Dr. Tunger-Zanetti, halkın bu tür popülist girişimlere genelde yüksek tepki vermediğini ancak bu durumun başka etnik gruplar arasındaki farklılıkları pekiştirebileceğine dikkat çekti.
Uluslararası Af Örgütü'nden Değerlendirme
Uluslararası Af Örgütü, burka yasağını “gereksiz ve sembolik bir sağcı siyaset hamlesi” olarak nitelendirerek, bu yasakların Müslüman karşıtlığını artırdığına ve Müslüman azınlığı damgaladığına dikkat çekti. Örgüt, yüzü örten Müslüman kadınların sayısının önemsenmeyecek kadar az olduğunun altını çizdi ve bu durumun yasanın muhtemel anlamını sorgulattığını belirtmiştir.
Sosyal Etkiler ve Gelecek Beklentileri
Tunger-Zanetti, burka yasağının etkilerinin sınırlı kalacağını ve toplumda daha önemli konuların tartışılması gerektiğini ifade etti. “İleride, bu yasak için neden böyle bir düzenleme yapıldığı sorgulanacaktır.” dedi. Yasağa karşı çıkan Müslüman toplum temsilcileri ise, yasanın insan haklarına aykırı olduğunu belirterek bu tür önlemlerin ayrımcı söylemleri artırabileceğini dile getirdiler.