İstanbul’da 42 sanığın yargılandığı uluslararası uyuşturucu ticareti davası başladı
Duruşmada öne çıkanlar
İstanbul 19. Ağır Ceza Mahkemesi'nde, Silivri'deki Marmara Kapalı Ceza İnfaz Kurumu karşısındaki salonda görülen duruşmaya 11 tutuklu sanık ile bazı tutuksuz sanıklar ve avukatları katıldı. Tutuklu ve tutuksuz sanıkların bir kısmı SEGBİS aracılığıyla duruşmaya bağlandı.
Tutuksuz sanık Esra Kurtar, hakkında yöneltilen suçlamaları kabul etmediğini belirterek banka hesabına gelen paraların suçtan kaynaklanmadığını savundu. Tutuksuz sanık Züleyha Bedir ise üzerine kayıtlı iki dairenin eşinin ve kendisinin çabalarıyla alındığını belirtti ve suçlamaları reddetti.
Tutuklu sanıklardan Osman Mercan, 26 yıllık hukukçu olduğunu, ofisini kapattığını ve yurt dışında bulunan çocuklarının psikolojilerinin bozulduğunu ifade ederek tahliye talebinde bulundu. Diğer tutuklu sanıklar da suçlamaları kabul etmeyip tahliyelerini talep etti.
Mahkeme heyeti, üç tutuklu sanık ile bazı tutuksuz sanıkların savunmalarının alınmasına devam edilmek üzere duruşmayı yarına erteledi.
İddianame: soruşturma, SKY-ECC ve uluslararası bağlantılar
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı iddianamesine göre, Kuyu-4 operasyonu Haziran 2024'te İstanbul merkezli olmak üzere Ankara, Diyarbakır, Kilis, Muğla, Mersin, Antalya, Kocaeli, Hakkari, Mardin, Van ve Balıkesir'de gerçekleştirildi. İddianamede 13'ü tutuklu 42 sanık yer aldığı bildirildi.
İddianamede, İstanbul Narkotik ve uluslararası polis işbirliği çerçevesinde EUROPOL kanalıyla temin edilen "SKY-ECC" adlı kriptolu haberleşme programının çözülme süreci ve verilerin Türkiye'ye aktarılmasına ilişkin tespitlere yer verildi. Söz konusu veriler sonucunda, uluslararası boyutta uyuşturucu sevkiyatı yapan örgütsel yapılar ve bu yapılarda kullanılan ID kodlarına ilişkin detaylar tespit edildiği belirtildi.
İddianamede, örgüt elebaşıları olduğu belirtilen İbrahim Kurtar ve Sezgin Kurtar ile diğer örgüt üyelerinin SKY-ECC üzerinden iletişim kurdukları ve örgütsel sevkiyatların bu çerçevede organize edildiği kaydedildi.
Rusya Federasyonu İçişleri Bakanlığı yazısı ve eklerine yer verilen iddianamede, 23 Mart–14 Nisan 2021 tarihlerinde Moskova bölgesinde, Balaşıha şehrinde 370 kilo 605,93 gram eroin ele geçirildiği ve bazı şüphelilerin yakalandığı bilgisi aktarıldı. Rusya makamlarınca yürütülen çalışmalarda organizasyonda adı geçen kişiler arasında İbrahim Kurtar, Sezgin Kurtar, Kamuran Kurtar, Ömer Faruk Kurtar, Uğur Kurtar, Zeki Kurtar, Fatih Bedir ve İran vatandaşı Jalal Salımı Anbi’nin de bulunduğu tespitinin yapıldığı bildirildi.
Örgütün işleyişi ve para aklama iddiaları
İddianamede örgütün temel amacının, yabancı ülkelerden temin edilen veya imalathanelerde üretilen uyuşturucu maddeleri piyasaya sürmek veya yurt dışına göndererek haksız kazanç elde etmek olduğu vurgulanıyor. Mesajlaşma çözümlemelerine göre, 2020–2021 yılları arasında İran'dan temin edilen uyuşturucuların Rusya üzerinden Avrupa ülkelerine sevk edildiği, birçok sevkiyatın kolluk birimlerine yakalanmadan hedef ülkelere ulaştırıldığı öne sürülüyor.
Satıştan elde edilen gelirlerin toplanıp "hawala" yöntemine benzer yollarla döviz büroları ve kuyumcular aracılığıyla Türkiye'ye getirildiği iddia ediliyor. İddianamede, "Hacı" ve "Hacı Adil" lakaplarıyla anılan İbrahim Kurtar'ın sevkiyatlardan satışa ve suç gelirlerinin Türkiye'ye transferine kadar sürecin başındaki kişi olduğu, örgüt mensuplarının ise İbrahim ve Sezgin Kurtar'a sıkı sıkıya bağlı çalıştıkları ifade ediliyor.
Suçlamalar ve istenen cezalar
İddianamede, bir bölüm metinde 13'ü tutuklu 41 sanık ifadesiyle, bu kişilerin "uyuşturucu veya uyarıcı madde imal ve ticareti yapmak", "suç işlemek amacıyla örgüt kurmak", "suç işlemek amacıyla kurulan örgüte üye olmak", "suçtan kaynaklanan mal varlığı değerlerini aklamak" ve "5326 sayılı Kabahatler Kanunu'na muhalefet" suçlarından 2 yıl 4 aydan 495 yıla kadar hapisle cezalandırılmaları talep ediliyor.
Örgüt elebaşısı İbrahim Kurtar hakkında ise "suç işlemek amacıyla örgüt kurmak", "uyuşturucu veya uyarıcı madde ticareti yapmak veya sağlamak" ve "suçtan kaynaklanan mal varlığı değerlerini aklamak" suçlarından 327 yıldan 495 yıla kadar hapis ve 50 milyon lira para cezasıyla cezalandırılması isteniyor. İddianamede ayrıca, elebaşı olması nedeniyle Kurtar'ın diğer şüphelilerin işlediği suçlardan da sorumlu tutulması talep ediliyor.
Mahkeme, duruşmayı savunmaların alınmasına devam edilmek üzere erteledi; duruşma yarına bırakıldı.