İstanbul Barosu Yönetimi İçin Yeniden Seçim Davası Açıldı
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Terör Suçları Soruşturma Bürosu tarafından hazırlanan bir davada, İstanbul Barosu Başkanı İbrahim Kaboğlu ve yönetim kurulu üyelerinin görevlerine son verilmesi ile yeni bir yönetim seçilmesi talep ediliyor. Bu talep, baronun resmi sosyal medya hesabında 21 Aralık 2024 tarihinde yapılan bir açıklamada, terör örgütü PKK'nın firari sanıkları Nazım Daştan ve Cihan Bilgin'in övüldüğü iddiasına dayanmaktadır.
Terör Suçları ile İlgili İddialar
Soruşturmanın detaylarında, Cihan Bilgin’in terör örgütü PKK/YPG’nin yayın organında çalıştığı, ayrıca örgütün sözde kuruluş gününü kutlamak amacıyla AYDIN-DER tarafından düzenlenen bir eyleme katıldığı, hakkında yakalama kararı bulunduğu aktarılmıştır. Nazım Daştan’ın ise, terör örgütünün hücre yapılanmalarında görev aldığı ve 15 ayrı toplantıya katıldığı belirtilmektedir.
Baronun Faaliyetleri ve Yasal Çerçeve
Davada, İstanbul Barosu’nun 21 Aralık 2024 tarihli açıklaması nedeniyle, “terör örgütü propagandası yapmak” ve “halkı yanıltıcı bilgi yaymak” suçları için soruşturma izni talep edildiği, bu iznin ardından soruşturmanın başlatıldığı ifade edilmektedir. 1136 sayılı Avukatlık Kanunu’nun baroların kuruluş amaçları dışında faaliyet gösteremeyeceğini belirten düzenlemesine atıfta bulunularak, baro yönetiminin bu amaç dışında hareket ettiği ifade edilmektedir.
Yeni Yönetim Seçimi İçin Gerekli Adımlar
Davada, Avukatlık Kanunu'nun 77. Maddesi çerçevesinde, baronun amacı dışında faaliyet gösteren yönetim organlarının görevlerine son verilmesi ve yerlerine yeni yöneticilerin seçilmesi talep edilmektedir. Davanın sonuçlanması durumunda, görevlerine son verilen üyelerin yerine en geç bir ay içerisinde yeni üyelerin seçilmesi öngörülmektedir.
Dava ile birlikte İstanbul Barosu Başkanı İbrahim Kaboğlu ile yönetim kurulu üyeleri Rukiye Leyla Süren, Hürrem Sönmez, Ahmet Ergin, Metin İriz, Mehmedali Barış Beşli, Yelda Koçak Urfa, Fırat Epözdemir, Ezgi Şahin Yalvarıcı, Ekrem Bilen Selimoğlu ve Bengisu Kadı Çavdar'ın görevlerine son verilmesi istenmiştir.