İsrail Ordusundan Golan Tepeleri'nde Yeni Tahkimatlar
İsrail ordusu, Golan Tepeleri'ndeki Suriye topraklarında varlığını güçlendirme çalışmalarına devam ediyor. Son olarak, Şeyh (Hermon) Dağı'ndaki işgal üssüne ait görüntüleri kamuoyuna duyuran ordu, bölgede yeni askeri tahkimatlar gerçekleştiriyor.
Geçici Askeri Karakollar ve Kış Koşulları
İsrail Savunma Kuvvetleri, Suriye'deki Beşşar Esed rejiminin durumunun hassas olduğu bir dönemde, Golan Tepeleri'nin Suriye tarafında inşa ettiği "geçici" askeri karakolların görüntülerini paylaştı. Açıklamada, askerlerin sert kış koşullarında barınmalarını sağlamak amacıyla yalıtımlı yapılar inşa edildiği, bölgeye jeneratör, ısıtıcı ve kışlık askeri kıyafetler gönderildiği belirtildi.
Uluslararası Anlaşmalar ve İşgal Süreci
İsrail'in Golan Tepeleri'ndeki işgali 1967 yılına kadar uzanıyor. O dönemde başlayan ve "Altı Gün Savaşı" olarak bilinen muharebe sırasında bölge, İsrail'in eline geçmişti. Suriye, 1973'te giriştiği Yom Kippur Savaşı'nda Golan Tepeleri'ni geri almak için mücadele etse de başarılı olamamıştı.
Bölgedeki Siyasi Gerilim ve Çatışmalar
Golan Tepeleri, stratejik önemi nedeniyle İsrail için kritik bir bölge konumundadır. 1981'de bölgeyi tek taraflı olarak ilhak ettiğini duyuran İsrail, uluslararası toplumun büyük bir kısmının bu kararı tanımamasına rağmen işgalini sürdürmeye devam ediyor.
Son olarak, 27 Kasım’da Suriye’deki çatışmaların artması ile birlikte, 8 Aralık’ta Esed rejiminin çökmesi sonrası İsrail ordusunun Suriye’ye yönelik saldırıları hız kazandı. İsrail, Suriye'nin başkenti Şam’a oldukça yakın bir noktaya kadar ilerlemeyi başardı.
Gelecek Taktikleri ve Uluslararası Tepkiler
İsrail Savunma Bakanı Yisrael Katz, ordunun kış şartlarında da bölgede kalmasını sağlamak için talimat verdi. Bu adım, işgal altındaki topraklarda kurulu olan İsrail yerleşim birimlerinin korunması amacıyla alındığı iddia ediliyor.
Tüm bu olaylar, hem bölgedeki askeri dengeleri hem de Suriye-İsrail ilişkilerini derinden etkilemeye devam ediyor. Golan Tepeleri üzerindeki kriz, uluslararası diplomasi açısından da tarihi bir problem olarak karşımıza çıkıyor.
