İsrail Ordusu Gazze'de Kara Operasyonunu Genişletti, Halkı Kentten Ayrılmaya Çağırdı
İsrail Ordu Sözcüsü Avichay Adraee, Amerikan X şirketindeki hesabından yaptığı açıklamada, İsrail ordusunun Gazze kentinde kara saldırılarını genişlettiğini duyurdu ve bölge halkına kenti bir an önce terk etmeleri çağrısında bulundu.
Mevasi'nin 'insani bölge' ilanı ve tahliye çağrısı
Adraee, Gazze'nin güneyinde Han Yunus kentinde bulunan Mevasi bölgesinin "insani bölge" ilan edildiğini belirterek, Gazzelilerin kentten Reşid Caddesi üzerinden "arama yapılmaksızın" ayrılabileceklerini söyledi. Açıklamada Mevasi'de sahra hastanesi, ilaç, gıda ve su gibi temel insani ihtiyaçların bulunduğu iddia edildi ve yardımın Birleşmiş Milletler ve uluslararası kuruluşlarla işbirliği içinde ulaştırılacağı ifade edildi.
Önceki hedeflemeler ve güvenlik endişeleri
Yetkilinin Mevasi'yi daha önce de "insani bölge" ilan ettiği, ancak İsrail ordusunun bu bölgeye giden Filistinlileri ve Mevasi'de yerinden edilenlerin çadırlarını defalarca hedef aldığı kayıtlarda yer alıyor. Bu geçmiş uygulamalar, sözü edilen güvenli bölgelerin uygulanabilirliği ve korunması hakkında soru işaretleri doğuruyor.
Saldırılar, ateşkes ve can kaybı
İsrail ordusunun açıklamasına göre, Gazze Şeridi'ndeki 19 Ocak'ta yürürlüğe giren ateşkesin ardından 18 Mart sabahı şiddetli saldırılar yeniden başladı. İsrail'in Gazze Şeridi'ne 7 Ekim 2023'ten bu yana düzenlediği saldırılarda en az 64 bin 300 Filistinli hayatını kaybetti, 162 bin 5 kişi yaralandı. İsrail'in ateşkesi bozduğu 18 Mart'tan itibaren düzenlediği saldırılarda ise 11 bin 768 kişi yaşamını yitirdi, 49 bin 964 kişi yaralandı.
Açıklamada ayrıca, İsrail-ABD güdümlü sözde yardım dağıtım noktalarında Filistinlilerin hedef alındığı iddia edilen sistematik saldırılarda, 27 Mayıs'tan bu yana öldürülenlerin sayısının 2 bin 362'ye, yaralı sayısının ise 17 bin 434'e yükseldiği belirtildi.
Ordunun sosyal medya üzerinden yaptığı çağrı ve Mevasi'nin insani bölge ilanı, sahadaki uygulamalar ve geçmişte yaşanan hedeflemeler ışığında bölgedeki insani durum ve güvenlik koşullarına dair yeni tartışmaları beraberinde getiriyor.
