İsrail ordusu, Gazze Şeridi’ne gece boyunca hava saldırıları düzenledi. Saldırılarda çok sayıda sivil öldü veya yaralandı. İsrail uçakları, Gazze’nin güneyindeki Han Yunus kentinde Astal Ailesi’ne ait bir eve saldırdı. Saldırıda 18 kişi hayatını kaybetti, çoğu çocuktu. Han Yunus’un doğusunda da yoğun topçu atışları yapıldı.
Gazze’nin kuzeyindeki Beyt Lahya bölgesinde Ran Ailesi’nin evi ve Nafak caddesinde Ebu Hasira ve Abdullatif ailelerine ait iki bina hedef alındı. Saldırılarda ölü ve yaralılar olduğu bildirildi. Saldırının olduğu bölgedeki depo ve dükkanlarda yangın çıktı.
Gazze’deki Kemal Hastanesi yakınında bulunan Rezzan gökdeleninde bir daireye saldırı düzenleyen İsrail uçakları, hastane yakınındaki sivilleri de vurdu. Gazze’nin orta kesimindeki Deyr Belah bölgesinde bulunan Aksa Şehitleri Hastanesi yakınında da bir eve saldırıldı.
Gazze’nin orta kesimlerindeki Zevayde bölgesini vuran İsrail uçakları ise mahalleyi yerle bir etti. Zevayde bölgesindeki saldırı sonucu büyük yıkımın yanı sıra ölü ve yaralıların olduğu ifade edildi.
Şifa Hastanesinin Müdürü ise basına yaptığı açıklamada, bir binanın vurulmasının ardından kendilerine 50 cenazenin ulaştığı bilgisini verdi.
İSRAİL’İN KUZEY GAZZE’YE BASKINI
İsrail Savunma Kuvvetleri, tank ve piyadelerin Kuzey Gazze’ye yaptığı baskının görüntülerini paylaştı . Yapılan açıklamada, sınırdan geçen piyade ve tankların; Hamas hücrelerini, altyapısı ve tanksavar füze fırlatma noktalarını vurduğu belirtildi. Askerlerin daha sonra İsrail topraklarına geri döndüğü bilgisi yer aldı.
Bu saldırının 20 gündür devam eden çatışmalarda daha önce gerçekleştirilen saldırılara göre daha büyük olduğuna dikkat çekildi.
ULUSLARARASI AF ÖRGÜTÜ: SAVAŞ SUÇU SAYILABİLİR
Uluslararası Af Örgütü ise yaptığı açıklamada, İsrail ordusunun Gazze’nin kuzeyinin terk edilmesi yönünde baskı yapmasının savaş suçu sayılabileceğini bildirdi. Açıklamada değerlendirmelerine yer verilen Uluslararası Af Örgütü danışmanlarından Donatella Rovera, tüm bir şehrin ya da bölgenin askeri hedef ilan edilmesinin uluslararası insancıl hukuka aykırı olduğunu belirtti.
Rovera, “Ayrım ilkesini ihlal ederek sivilleri veya sivil yapıları hedef almak, sivilleri öldüren ve yaralayan, ayrım gözetmeyen saldırılar gerçekleştirmek bir savaş suçudur.” ifadesini kullandı.
Rovera, havadan atılan broşürlerin etkili bir uyarı olarak nitelendirilemeyeceğini kaydederek, bu broşürlerin, İsrail’in Gazze’deki sivilleri zorla yerinden etmeye yönelik kanıtlar olduğuna işaret etti.
Rovera, İsrail’in bombardımanı altındaki Gazze’de gidecek yeri olmadığı için evlerinde kalanları işlemedikleri eylemden sorumlu tuttuğunu söyledi.
BM GÜVENLİK KONSEYİ’NDE VETO KRİZİ
BM Güvenlik Konseyi’nde ise İsrail-Filistin çatışmasına yönelik gelişmelere ilişkin ABD ve Rusya tarafından sunulan iki ayrı karar tasarısı karşılıklı olarak veto edildi.
ABD’nin sunduğu karar tasarısında, İsrail’in meşru müdafaa hakkını tanırken, Hamas’ın saldırılarını kınayan bir ifade yer alıyordu. Rusya ise bu tasarıyı veto ederek, taraflara ateşkes çağrısı yapan ve BM Genel Sekreteri’nin arabuluculuğunu öngören alternatif bir tasarı sundu. Ancak bu tasarı da ABD tarafından veto edildi.
BM Güvenlik Konseyi’nin İsrail-Filistin çatışmasına ilişkin ortak bir tavır alamaması, uluslararası toplumda eleştirilere neden oldu.