İsrail, 7 Ekim’de Gazze Şeridi’ne yönelik hava, kara ve deniz saldırılarını başlattı. Hamas ile arasındaki çatışmaları bahane eden İsrail, Gazze’yi abluka altına aldı ve sivil halka acımasızca saldırdı. İsrail’in saldırıları sonucu 16 bin insan hayatını kaybetti, 50 binden fazla insan yaralandı. Gazze’de 1,8 milyon insan, elektrik, su, gıda ve ilaç gibi temel ihtiyaçlardan mahrum bırakıldı.
İsrail, 24 Kasım’da Hamas ile 4 günlük “insani ara” anlaşması imzaladı. Ancak bu süre zarfında da Gazze’ye saldırmaya devam etti. 1 Aralık’ta ise "insani ara"nın bitmesiyle birlikte saldırılarını yoğunlaştırdı. İsrail ordusu, Gazze’nin güneyindeki Han Yunus kentinde yerleşimin yoğun olduğu bölgelere tank ve topçu atışları yaptı. Bölgede çok sayıda sivil öldü veya yaralandı. Han Yunus’un doğusundaki halka “güneye göç etmesi” için uyarı ilanları atan İsrail, sivillerin güvenli tahliyesinden sorumlu olduğu uluslararası insancıl hukuku ihlal etti.
İsrail’in Gazze’ye yönelik saldırıları, dünya kamuoyunun tepkisine neden oldu. Birleşmiş Milletler (BM), İslam İşbirliği Teşkilatı (İİT), Avrupa Birliği (AB) ve birçok ülke, İsrail’i saldırılarını durdurmaya çağırdı. Ancak İsrail, bu çağrılara kulak asmadı ve Gazze’yi yok etmeye devam etti.
Gazze halkı ise İsrail’in saldırılarına karşı direnişini sürdürüyor. Hamas, İsrail’in saldırılarına karşılık olarak roketlerle karşılık veriyor.
Hamas, İsrail’in saldırılarını durdurması, ablukayı kaldırması ve Gazze halkının haklarını tanıması için mücadele ettiğini söylüyor.
Gazze, İsrail’in saldırıları altında can çekişirken, dünya ise bu vahşete sessiz kalmaya devam ediyor.