DOLAR
42,7 -0,01%
EURO
50,17 -0,02%
ALTIN
5.965,55 -1,15%
BITCOIN
3.835.325,52 -1,31%

İsrail-İran Geriliminde ABD'nin Olası Rolü

ABD'nin İsrail-İran savaşına katılıp katılmayacağı, bölgedeki istikrarı etkileyecek önemli bir konu olarak öne çıkıyor.

Yayın Tarihi: 19.06.2025 12:05
Güncelleme Tarihi: 19.06.2025 12:05

İsrail-İran Geriliminde ABD'nin Olası Rolü

İsrail-İran Gerilimi ve ABD'nin Rolü

13 Haziran'da başlayan İsrail saldırıları sonrası, ABD Başkanı Donald Trump'ın ve ABD'nin tutumunu belirlemek hayati önem taşıyor. İsrail'in güvenliği, 1948'den bu yana ABD dış politikasının öncelikleri arasında yer alıyor. Ancak, İsrail'in savunulması hedefiyle Başkan Trump'ın izolasyoncu yaklaşımı arasında giderek artan bir fark söz konusu.

İsrail'in Saldırıları ve ABD'nin Tepkisi

İsrail'in 7 Ekim'de Gazze'de başlattığı saldırılara yüksek destek veren ABD yönetimi, Orta Doğu'daki istikrarsızlığa zemin hazırlamaktadır. Trump yönetimi, savaşın altıncı gününde "Orta Doğu'daki bir çatışmaya katılmak istemiyorum." diyerek net bir mesaj vermiştir. Bu durum, İsrail'in desteğini almasına rağmen savaşa katılmaktan kaçındığını ortaya koyuyor.

İsrail'in İran'a yönelik saldırıları, ABD'nin devreye girmesi olmadan sürdürülemez. Özellikle, İran nükleer tesislerini vurmak için gereken askeri kapasiteye sahip değillerdir. İran'daki Fordo nükleer tesisi gibi stratejik hedeflere erişim, yalnızca ABD'nin askeri müdahalesiyle mümkün olacaktır. Ayrıca, İsrail, İran'ın balistik füzelerine karşı savunma amacıyla da ABD'nin askeri desteğine ihtiyaç duymaktadır.

ABD'nin Savaşa Katılma Olasılığı

ABD'nin, güvenlik anlamında İsrail'e destek vermesi bilinse de, saldırı aşamasına katıldığında ciddi tartışmalar yaşanmaktadır. Eğer Trump, İran'ın saldırılarına devam etmesi durumunda operasyona yeşil ışık yakabilir. Daha önceki askeri müdahale deneyimlerinden ders alarak, ABD, İran'ı yalnızca caydırmaya çalışmaktadır. Ancak, İran'dan istediğini alamazsa savaşa katılması kaçınılmaz bir durum olacaktır.

Rejim Değişikliği İhtimali

ABD'nin savaşa katılması, Orta Doğu'daki istikrarsızlığı artırma potansiyeline sahiptir. Geçmişteki ABD müdahaleleri örnek alındığında, rejim değişikliği beklentisi her zaman olumlu sonuç vermemiştir. Örneğin, Lübnan, Afganistan ve Irak deneyimlerinde görüldüğü gibi, müdahale sonrası ortaya çıkan kaos, rehberlik edici bir tablo sunmamaktadır.

Dolayısıyla, İran toplumundaki rejim karşıtlığı, dış müdahalelerle genişleyebilir, fakat İsrail ve ABD'nin işgali kabul edilebilir bir durum değildir. Ayrıca, İran lideri Ayetullah Ali Hamaney'e yönelik bir suikast, iç konsolidasyonu artırabilir. Ancak, mevcut şartlarda Hamaney'in ülkeyi terk etmesi zor görünüyor.

Sonuç olarak, ABD'nin savaşa katılması durumunda ortaya çıkacak kaos ve belirsizlikler, İran'da köklü değişimler yaratabilir. Ancak bu tür senaryolar, geçmiş deneyimler ışığında düşündüğümüzde pek de kolay olmaktan uzaktır.

Yazar
EDİTÖR

Aksiyon Haber Ajansı