İsrail Dışişleri Bakanlığı tanımayı reddetti
İsrail Dışişleri Bakanlığı, İngiltere, Avustralya ve Kanada'nın Filistin Devleti'ni resmen tanıma kararını kategorik olarak reddettiğini açıkladı. Bakanlık açıklamasını ABD merkezli X platformu üzerinden yayımladı.
Bakanlığın gerekçeleri
Açıklamada, söz konusu tanımanın barışı teşvik etmediği ve bölgenin istikrarını zayıflattığı iddia edildi. Bakanlık, alınan kararların Hamas'ı ödüllendirdiğini ve sahip olduğu desteği pekiştirdiğini savundu.
Açıklamada ayrıca, bu kararların iki taraf arasında uzlaşma sağlanması mantığına aykırı olduğu ileri sürülerek Filistin yönetiminin yükümlülüklerini yerine getirmediği iddia edildi. Metinde yer alan bir diğer ifade şu şekilde: "Filistin Yönetimi sorunun bir parçasıdır, çözümün bir parçası değildir." Bu bağlamda, açıklamada ABD'nin Filistin Yönetimi'ne yaptırımlar uyguladığı ve üst düzey yetkililerinin topraklarına girmesini engellediği iddia edildi.
Gideon Saar'ın açıklamaları
İsrail Dışişleri Bakanı Gideon Saar, şahsi hesabından yayımladığı video açıklamada tanıma kararı alan hükümetleri "ahlak dışı, çirkin ve iğrenç" bir eylemde bulunmakla suçladı. Saar, kararı "Hamas'a verilen ödül" olarak nitelendirdi ve geçmişte çok sayıda ülkenin Filistin'i tanımasının o dönem de yanlış olduğunu savundu.
Saar ayrıca, tanıma kararı alan ülkelerde muhalefetin bu karara tepki gösterdiğini ileri sürerek, "Geleceğimiz Londra'da veya Paris'te belirlenmeyecek. Kudüs'te belirlenecek." ifadesini kullandı.
Analiz
İsrail Dışişleri Bakanlığı ve Bakan Saar'ın açıklamaları, tanıma kararlarını yalnızca sembolik bir siyasi adım olarak görmeyip, bölgesel istikrar ve müzakere süreçleri bakımından olumsuz etkiler taşıdığı iddiasını öne çıkarıyor. Bu tür ret açıklamaları diplomatik ilişkilerde gerilim yaratma potansiyeli taşıyor ve ilgili ülkelerle ikili kanalların nasıl işleyeceği konusunda belirsizlik doğuruyor.
Ayrıca Bakanlık ile Saar'ın kullandığı güçlü söylem, tanıma kararı alan devletlere yönelik etik ve siyasi bir eleştiri sunuyor; bu tutumun, Filistin Yönetimi ile yürütülecek müzakereler ve uluslararası aktörlerin politika tercihleri üzerindeki yansımaları izlenmesi gereken bir gelişme olarak öne çıkıyor.