İsrail, Gazze kuzeyine verilen suyu azaltma hazırlığı yapıyor
İsrail hükümeti, Gazze Şeridi'nin kuzey bölgelerinden yüz binlerce Filistinliyi güneye göçe zorlamak ve Gazze kentinin olası işgaline hazırlanmak amacıyla kuzey bölgesine verilen suyu azaltmayı planlıyor. Haberi İsrail devlet televizyonu KAN duyurdu.
Planın unsurları ve altyapı adımları
KAN'ın aktardığına göre hükümet, kuzeye verilen suyu kısmayı ve Gazze Şeridi’nin güneyine iki yeni su hattı döşemeyi tasarlıyor. Bu adım, bölgedeki nüfus hareketlerini yönlendirmeyi ve kuzeyde yoğunlaşmış yerleşimi azaltmayı amaçlıyor.
Raporda ayrıca, Ocak 2025'ten bu yana Gazze'yi besleyen son su kaynağı olan Mikrot şirketinin su hatlarının da kesildiği; Mart 2025'te ise Deyr el-Belah'ın güneyindeki merkezi su arıtma tesisinin son elektrik hattının devre dışı bırakıldığı bilgisi veriliyor.
Askeri karar ve hedeflenen nüfus hareketleri
İsrail Güvenlik Kabinesi, 8 Ağustos'ta Gazze kentinin kuzeyinin işgal edilmesine yönelik plana onay vermişti. Başbakan Binyamin Netanyahu, kabine öncesi yaptığı röportajda Gazze Şeridi'nin tamamının işgalinin hedeflendiğini belirtmişti.
Basında yer alan haberlere göre askeri planın ilk aşamasında yaklaşık bir milyon Filistinlinin güneye sürgün edilmesi, kentin kuşatılması ve yoğun saldırılar sonrası işgal edilmesi öngörülüyor. Planın ikinci aşaması ise Gazze merkezindeki mülteci kamplarının işgalini kapsıyor.
Geçmiş ve mevcut durum
Bilgilere göre, İsrail 1967'den 2005'e kadar Gazze Şeridi'ni 38 yıl işgal altında tutmuştu. Bugün Gazze Şeridi'nde yaklaşık 2,3 milyon Filistinlinin yaşadığı ve bölgenin 18 yıldır ağır bir abluka altında bulunduğu belirtiliyor.
Olası etkiler ve değerlendirme
Su arzının kademeli veya ani azaltılması, yerel altyapı, halk sağlığı ve yerinden edilme dinamikleri üzerinde doğrudan etkiler yaratabilir. Hükümetin su hatlarını güneye yönlendirme planı, nüfusun güvenlik, barınma ve temel hizmetlere erişim açısından farklı bölgelere taşınmasına neden olabilir. Bu adımlar, planlandığı şekilde uygulandığında geniş çaplı yerinden edilmeye ve insani hizmetlere ek baskı oluşmasına yol açma potansiyeli taşıyor.
Not: Metinde yer alan tarih, kurum ve sayısal veriler ilgili rapor ve haberlere dayanmaktadır; ek bilgi veya kaynak eklenmemiştir.