Şifa Hastanesi, Gazze’de İsrail’in saldırılarına maruz kalan binlerce insanın sığındığı ve tedavi gördüğü bir yaşam alanı. Hastanede, 7 binden fazla yerinden edilmiş kişi, yüzlerce hasta ve yaralı, doktorlar, hemşireler ve diğer sağlık personeli bulunuyor. Ancak İsrail, hastaneye yönelik kuşatma ve baskınlarını artırarak, bu insanların hayatını tehlikeye atıyor.
İsrail ordusu, 15 Kasım’da hastaneye baskın düzenlemiş ve binada arama-kazı çalışmaları yapmıştı. İsrail, bu operasyonun sonucunda ele geçirdiğini iddia ettiği paslı silahlar ve birkaç kamerayı, hastanenin direniş güçlerinin üssü olduğunu kanıtlamak için kullanmıştı. Ancak bu iddia, uluslararası toplum tarafından eleştirilmiş ve inandırıcı bulunmamıştı.
İSRAİL’İN KATLİAM PLANI
İsrail ordusunun hastanenin boşaltılması için verdiği bir saatlik süre, hastanede bulunan insanların kaderini belirleyecek. Hastaneden ayrılmak istemeyen veya ayrılamayanlar, İsrail’in saldırılarına hedef olacak. Hastaneden ayrılanlar ise, Gazze’de güvenli bir yer bulmakta zorlanacak.
Kassam Tugayları Sözcüsü Ebu Ubeyde, İsrail’in hastaneye saldırmasını, “kadın ve çocukları öldürmek” ve “savaş suçu işlemek” olarak nitelendirdi.
Ebu Ubeyde, İsrail Başbakanı Netanyahu ve askerlerinin, Şifa Hastanesi’nde direniş güçlerini aramasını, “bir serabın peşinden gitmek” olarak tanımladı.
Sözcü, İsrail ordusunun tanklarla hastaneye girmesinin, hem İsrail’in başarısızlığının hem de insan hakları savunucularının ayıbının en büyük delili olduğunu söyledi.
Hamas, İsrail’in Şifa Hastanesi’ne yönelik saldırılarını kınayarak, hastanede bulunan insanların güvenliğinden İsrail’i, ABD’yi ve uluslararası toplumu sorumlu tuttu.
Hamas, direniş güçlerinin sahada savaşmaya ve İsrail güçlerine kayıp verdirmeye devam edeceğini belirtti.
