İsrail Dışişleri Bakanı Gideon Saar, Katar'ın başkenti Doha'da Hamas ile Gazze'deki ateşkese yönelik yürütülen müzakerelerin devam ettiğini ancak “kimsenin sonucu tahmin etmesinin mümkün olmadığını” belirtti.
Saar, Yunanistan Dışişleri Bakanı Yorgos Yerapetritis ve Güney Kıbrıs Rum Yönetimi (GKRY) Dışişleri Bakanı Konstantinos Kombos ile birlikte Atina'da düzenlenen üçlü görüşmenin ardından ortak bir basın açıklamasında bulundu.
Toplantıda Saar, üç taraf arasındaki ekonomik işbirliğini artırmak amacıyla birlikte çalışacaklarını ve bölgesel tehditlerin devam ettiğini ifade etti. Suriye'deki yeni yönetimi eleştirerek, Avrupa'ya “Suriye'deki azınlıkları ve Türkiye'nin bölgedeki politikalarını yakından takip etme” çağrısında bulundu.
Saar, ayrıca Lübnan'daki Hizbullah'ı zayıflatmalarına rağmen İran’ın bu grubu desteklemeye çalıştığını öne sürdü. Gazze'nin “tamamen silahsızlandırılması ve buradaki tüm İsrailli esirlerin geri getirilmesi” dışında bir ateşkes formülünü kabul etmeyeceklerini vurguladı.
Birleşmiş Milletler’in (BM) işgal altındaki Filistin topraklarında işlenen suçları araştıran Bağımsız Uluslararası Soruşturma Komisyonu hakkında da konuşan Saar, raporun “Yahudi karşıtı bir kan davası” olduğunu ileri sürdü.
Saar, Doha'daki müzakerelere ve Gazze'de insani yardımlara ilişkin olarak, “herhangi bir eksiklik olmayacağını” ifade etti ve Hamas'ın insani yardımları kötüye kullandığını savundu. Bunun sonucunda, İsrail'in bu yardımların Gazze’ye girmesini engellemesini savundu.
Yunanistan Dışişleri Bakanı Yerapetritis ise, Yunanistan'ın Filistin meselesine dair duruşunun değişmediğini ifade ederek, “Son gelişmeler cesaret verici. Yapılan anlaşmalara sadık kalınmalı.” değerlendirmesinde bulundu.
Yerapetritis, Suriye'deki durumu “son derece sorunlu” olarak nitelendirerek, bu ülkede sivillere yönelik saldırıları kınadı ve Suriye'deki siyasi değişimin tüm etnik ve dini grupları kapsaması gerektiğini vurguladı.
GKRY Dışişleri Bakanı Konstantinos Kombos ise, Suriye'deki gelişmelerin üç tarafı da endişelendirdiğini belirterek, “Suriye'de barışçıl, kapsayıcı bir geçiş dönemine ihtiyaç var.” dedi. Suriye halkının uluslararası toplum ve Avrupa Birliği'nden destek alması gerektiğini savunan Kombos, “Suriye, komşuları için bir istikrarsızlık merkezi olmamalıdır.” ifade etti.
Kombos, ayrıca Kıbrıs meselesine yönelik müzakerelerin yeniden başlamasını umduğunu kaydetti. Cenevre'de 17 Mart'ta düzenlenecek Kıbrıs toplantısına da değinerek, bu önemli meselede ilerleme kaydedilmesini beklediklerini dile getirdi.