“İslami ve İnsani Bir Sorumluluk: Gazze” konferansı çalıştaylarla devam ediyor
Dünya Müslüman Alimler Birliği ile İslam Alimleri Vakfı işbirliğinde düzenlenen “İslami ve İnsani Bir Sorumluluk: Gazze” konferansı, üçüncü gününde Demokrasi ve Özgürlükler Adası'ndaki konferans salonunda farklı konularda düzenlenen çalıştaylarla sürdü. Çalıştaylara alimler, düşünürler ve devlet temsilcileri katıldı.
Çalıştayların odağı: görevler, yeniden imar ve yardımın aktörleri
İki ayrı grupla yürütülen oturumlarda katılımcılar, İslam ülkelerinin görevleri, Gazze'nin yeniden imarı ve yardım projelerinde iş insanları ile medya mensuplarının rolü gibi başlıklarda görüşlerini paylaştı. Tartışmalar, insani yardım koordinasyonu, yeniden inşa öncelikleri ve kamuoyu oluşturmanın stratejik önemi ekseninde şekillendi.
Abdülvahap Ekinci’nin değerlendirmesi: kritik bir dönüm noktası
İslam Alimleri Vakfı Başkan Yardımcısı Abdülvahap Ekinci, çalıştaylara ilişkin yaptığı basın açıklamasında katılımın Gazze ve mukaddes değerlerin müdafaası yönündeki fedakârlığı ortaya koyduğunu belirtti. Ekinci, konferansın kritik ve tarihi bir dönüm noktasında toplandığını vurguladı ve şunları söyledi: "Alimler ve onların arkasında duran ümmet, Gazze ve Filistin'deki kardeşlerini savunma imtihanıyla karşı karşıyadır. Bu, haklı davaya bağlılığın, samimiyetin, cesaretin ve bütün imkanlarla destek olma sorumluluğunun sınandığı bir andır."
Ekinci, Gazze'de yaşananları üç yönlü bir savaşa benzeterek bunları şu şekilde tanımladı: her şeyi hedef alan katliam ve yıkım savaşı, masum halka dayatılan açlık ve abluka savaşı ve İslam ile uluslararası dünyanın suskunluğu ve terk edişi. Katılımcıların, yaşananların yalnızca askeri bir saldırı değil, adalet ve insanlık değerlerine karşı bir meydan okuma olduğunu vurguladığını aktardı.
Filistin davasına ilişkin tutumun sürekliliği
Ekinci, Dünya Müslüman Alimler Birliği'nin Filistin davasındaki duruşunun 7 Ekim 2023'te başlamadığını belirterek birliğin kuruluşundan bu yana beyanlar, fetvalar, ziyaretler ve sürekli destekle Filistin direnişinin yanında yer aldığını, işgalciyle normalleşmeyi reddettiğini kaydetti.
Çıkış yolu: ümmetin vahdeti ve kapsamlı İslami güç
Konferansta öne çıkan vurgulardan biri, Filistin direnişinin ümmetin uyuyan damarlarını harekete geçirdiği tespiti oldu. Ekinci, çözümün “ümmetin vahdeti ve caydırıcı, kapsamlı bir İslami gücün inşası” olduğunu ifade etti: "Bu güç ümmeti koruyacak, düşmanı zulmünü sürdürmekten aciz bırakacaktır."
Ortak perspektif: iman, izzet ve evrensel insanlık görevi
Ekinci, konferansın ilk gününden itibaren alimlerin ortak beyanının Gazze ve Kudüs'ün her Müslüman için iman ve izzet meselesi olduğuna işaret etti. Ayrıca bunun her özgür kişi için evrensel bir insanlık görevi olduğunu belirtti ve şöyle konuştu: "Ümmetin vahdeti ve ümmetin hayati meselelerinin omuzlanması, zaferin, izzetin ve kurtuluşun yegane yoludur."
Programın sonu: sonuç bildirgesi
Toplam sekiz gün sürecek konferansın ardından, Ayasofya-i Kebir Cami-i Şerifi'nde 29 Ağustos'ta kılınacak cuma namazı sonrası Müslüman alimlerin sonuç bildirgesi okunacak. Çalıştaylar boyunca ortaya çıkan yaklaşımlar ve ortak vurgular, bu bildirgeye yansıtılacak.
Dünya Müslüman Alimler Birliği ve Türkiye'deki İslam Alimleri Vakfı işbirliğinde düzenlenen, 50 ülkeden 150 İslam aliminin katıldığı "İslami ve İnsani Bir Sorumluluk: Gazze" konferansının üçüncü gününde, program kapsamında gerçekleşen çalıştaylara ilişkin basın açıklaması gerçekleşti.
