İran Dışişleri Bakan Yardımcısı Said Hatibzade: Doha saldırısı İsrail'in barış niyeti olmadığını gösterdi
İran Dışişleri Bakan Yardımcısı Said Hatibzade, Katar'ın başkenti Doha'yı hedef alan saldırının İsrail rejiminin barışla ilgilenmediğini herkese gösterdiğini belirtti. Hatibzade bu değerlendirmeyi, Birleşmiş Milletler Ofisine Akredite Basın Mensupları Birliği (ACANU) üyesi gazetecilerle yaptığı görüşmede söyledi.
Nükleer tesislere yönelik saldırı ve hukuki boyut
Hatibzade, 13 Haziran'da İsrail ve ABD tarafından İran'ın nükleer tesislerine düzenlendiği belirtilen koordineli saldırıya atıfta bulunarak, hedef alınan tesis ve altyapıların Uluslararası Atom Enerjisi Ajansının (UAEA) sürekli gözetimi altında olduğunu hatırlattı.
Hatibzade, saldırıyı tanımlarken saldırının tüm risklerine rağmen gayrimeşru, hukuka aykırı ve pervasızca olduğunu söyledi ve bunun yalnızca nükleer barışçıl tesislere yönelik bir saldırı olmadığını, aynı zamanda uluslararası hukukun ve Nükleer Silahların Yayılmasının Önlenmesi Anlaşması'nın (NPT) da tehlikeye atıldığını ifade etti.
Müzakerelere etkisi
Bakan Yardımcısı, bu saldırıların İran ile ABD arasındaki nükleer konusundaki yoğun müzakere sürecini baltaladığını ve sahada birçok durumu değiştirdiğini vurguladı. Hatibzade, "Müzakerelerin ortasında nükleer tesislerimize saldırdılar ve sorumlu bir müzakere ve diplomasiye bağlı olmadıklarını gösterdiler." dedi.
Doha saldırısı ve bölgesel güvenlik
Hatibzade, 9 Eylül'de Doha'nın hedef alınmasına ilişkin de değerlendirme yaparak, bölgedeki öfke ve endişe düzeyinin çok yüksek olduğunu belirtti. "İsrailliler herkese kendileri için kırmızı çizgi olmadığını gösterdi" diyen Hatibzade, İsrail'in toprak bütünlüğü, sınırlar ve ulusal egemenlik gibi ilkelere saygı göstermediğini söyledi.
Hatibzade, İsrail rejiminin bölgeyi yeniden şekillendirmeye çalıştığını, "Büyük İsrail" hayallerinin başka devletlerin topraklarına yönelik ilhakı içerdiğini savundu ve bunun uluslararası hukukun temel ilkelerine açıkça aykırı olduğunu kaydetti.
Gazze, Filistin ve insani durum
Orta Doğu'daki saldırıların doğurduğu insani krize dikkat çeken Hatibzade, 65 bin Filistinlinin yaşamını yitirdiğini, Gazze'de soykırım iddialarının gündemde olduğunu ve uluslararası insancıl hukukun büyük bir saldırı altında bulunduğunu söyledi. Hatibzade, İsrail'in Filistinlileri topraklarından zorla çıkarmaya çalıştığını, Gazze'yi işgal etmeye ve Batı Şeria'daki yerleşimleri genişletmeye çalıştığını belirtti.
Hatibzade, bu eylemlerin Filistin Devleti'nin kurulmasını olanaksız hale getirmeyi amaçladığını, çünkü her devletin toprak, halk ve ulusal egemenlik gibi üç temel dayanağı olduğunu ve İsrail'in bunları ortadan kaldırmaya çalıştığını ifade etti.
Uluslararası tepki ve yardım çalışmaları
Bakan Yardımcısı, Avrupa ülkelerinin bu konudaki pasif tutumunu ve İran'a yönelik yeni yaptırım hazırlıklarını eleştirerek, bunun uluslararası ilişkilerde gerginliği artırmaya hizmet ettiğini söyledi. Ayrıca, İsrail'in eylemleri karşısında Uluslararası Kızılhaç Komitesi (ICRC) gibi uluslararası yardım ve sivil toplum kuruluşlarının çalışmalarının hızlandırılmasının önemine işaret etti.
Hatibzade, son olarak "(Doha saldırısı) İsrail rejimi, hiçbir şekilde barışla ilgilenmediğini herkese gösterdi" diyerek, İsrail'in temel amacının kendi emellerini ve hegemonik hırslarını dayatmak olduğunu ve bunun için "öldürmekten, katletmekten ve işgal etmekten" çekinmediğini savundu. Hatibzade, bölge ülkelerinin aldığı mesajın, İsrail liderliği nezdinde barış arayışının bulunmadığı yönünde olduğunu belirtti.
İran Dışişleri Bakan Yardımcısı Said Hatibzade (sağda), Birleşmiş Milletler (BM) Ofisine Akredite Basın Mensupları Birliği (ACANU) üyesi gazetecilerle bir araya geldi. Hatibzade, İsrail rejiminin, Katar'ın başkenti Doha'yı hedef almasıyla hiçbir şekilde barışla ilgilenmediğini herkese gösterdiğini bildirdi.
