DOLAR
42,7 0%
EURO
50,13 0,05%
ALTIN
5.962,06 -1,09%
BITCOIN
3.826.587,84 -1,07%

İMO İstanbul Şubesi, 17 Ağustos Marmara Depremi'nin 26. yılı değerlendirmesini paylaştı

İMO İstanbul Şubesi, 17 Ağustos 1999’un 26. yılında deprem riskine vurgu yaptı; 23 Nisan 2025 depreminin kentin hazırlığını yeniden gündeme getirdi.

Yayın Tarihi: 15.08.2025 14:33
Güncelleme Tarihi: 15.08.2025 15:04

İMO İstanbul Şubesi, 17 Ağustos Marmara Depremi'nin 26. yılı değerlendirmesini paylaştı

İMO İstanbul Şubesi, 17 Ağustos Marmara Depremi'nin 26. yılı nedeniyle basın toplantısı düzenledi

Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği (TMMOB) İnşaat Mühendisleri Odası (İMO) İstanbul Şubesi, 17 Ağustos 1999 Marmara Depremi'nin 26'ncı yıl dönümünde şube konferans salonunda bir basın toplantısı gerçekleştirdi. Toplantıda konuşan Şube Başkanı Sinem Kolgu, yaşamını yitirenleri saygıyla andıklarını belirtti.

Toplantıda öne çıkan tespitler

Kolgu, 17 Ağustos Marmara Depremi'nin nüfusun ve sanayi yapılarının yoğun olduğu geniş bir bölgeyi etkilediğini, büyük çapta can ve mal kaybı ile uzun yıllar süren ekonomik ve sosyal etkiler bıraktığını ifade etti. Aradan 26 yıl geçmesine rağmen Marmara Bölgesi'ndeki yurttaşların en büyük endişesinin hâlâ deprem olduğuna dikkat çekti.

23 Nisan 2025'te İstanbul'un Silivri ilçesi açıklarında Marmara Denizi'nde 6,1 büyüklüğünde meydana gelen depremin bu endişeleri yeniden canlandırdığını söyleyen Kolgu, kentin depreme karşı hazırlık düzeyine ilişkin soru işaretleri oluştuğunu vurguladı.

Hazırlık, tartışma ve yanlış odaklanma uyarısı

Kolgu, 23 Nisan depreminin ardından fay hatlarıyla ilgili tartışmaların olası depremin büyüklüğü ve zamanına indirgenmesinin kamuoyunda kafa karışıklığı yarattığını; farklı kaynaklardan yapılan açıklamaların bu durumu derinleştirdiğini belirtti. İnşaat Mühendisleri Odası olarak bu tartışmanın yanlış zeminde yürütüldüğünü, asıl önceliğin deprem gerçeği ve kentlerin depreme hazırlıksızlığı olduğuna dikkat çekmenin hayati önem taşıdığını ifade etti.

Kolgu, konutlar, iş yerleri, kamu binaları, okullar, ulaşım hatları ve tarihi eserlerin risk altında olduğuna işaret etti ve bu alanlarda güvenli yerleşim ile güvenli yapılaşmanın öncelikli sorun olduğunu vurguladı.

Veriler ve geçmişten çıkarılan dersler

Kolgu, son yüzyılda Türkiye'de 85 yıkıcı deprem meydana geldiğini ve yaklaşık 85 bin civarında kişinin hayatını kaybettiğini belirterek, bunun ortalama olarak her 1,5 yılda bir yıkıcı depremlere karşı karşıya kalındığını gösterdiğini söyledi. Ayrıca nüfusun %96’sının deprem riski altında bulunan bölgelerde yaşadığını hatırlattı.

Yapı stoku ile ilgili olarak Kolgu, TBMM araştırma komisyonları ve Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı açıklamalarına atıfta bulunarak yaklaşık 6 milyon civarı yapının riskli olduğunun ve bunun toplam yapı stoğu içinde yaklaşık %60'lara denk düştüğünün belirtildiğini ifade etti. Bu sayının hesaplamalara dayalı tahmini bir tespit olduğuna da dikkat çekti.

1999 Marmara Depremi'nin bir dönüm noktası olarak kabul edildiğini, bu tarihten sonra kurumların, üniversitelerin ve meslek odalarının pek çok çalışma ve rapor ürettiğini belirten Kolgu, Ulusal Deprem Stratejisi ve Eylem Planı'nın görev dağılımı ve takvimlendirme yaptığını; hedefin 2023 yılına kadar Türkiye'yi depreme karşı hazır hale getirmek olduğu ancak gereken adımların birçoğunun hayata geçirilmediği değerlendirmesini paylaştı.

Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği (TMMOB) İnşaat Mühendisleri Odası (İMO) İstanbul Şubesi, 17...

Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği (TMMOB) İnşaat Mühendisleri Odası (İMO) İstanbul Şubesi, 17 Ağustos 1999 Marmara Depremi'nin 26'ncı yıl dönümü dolayısıyla basın toplantısı gerçekleştirdi. Toplantıda, Şube Başkanı Sinem Kolgu (solda) konuşma yaptı.

Yazar
EDİTÖR

Aksiyon Haber Ajansı