İlim Yayma Cemiyeti 75. kuruluş yılını Van Şubesi'nin programıyla kutladı

İlim Yayma Cemiyeti 75. kuruluş yılını Van Şubesi'nin programıyla kutladıProgram ve katılımcılarİlim Yayma Cemiyeti’nin 75. kuruluş yılı münasebetiyle Van Şubesi tarafından düzenlenen program yoğun katılımla gerçekleştirildi. Etkinliğe Avukat Zahir Soğanda (İlim Yayma Cemiyeti Van Şube Başkanı), STK temsilcileri, cemiyet üyeleri ve çok sayıda vatandaş katıldı.1951 yılında duyarlı ve idealist 68 kişilik bir grup tarafından kurulan İlim Yayma Cemiyeti, Türkiye’nin köklü sivil toplum kuruluşlarından biri olarak anıldı; konuşmalarda kuruluş gayesi, eğitim hizmetleri ve toplumsal katkılar ele alındı.Konuşmalar ve vurgularAvukat Zahir Soğanda programda yaptığı konuşmada şu ifadeleri paylaştı:"Cemiyet olarak din eğitiminin yeniden sistemin parçası olduğu yıllarda imam-hatipler açtık, Anadolu’nun yükseköğretimle buluştuğu dönemlerde yurtlarla öğrencilerimize barınma ve beslenme imkanı sunduk, hala sunmaya devam ediyoruz. 8 Ocak 1973'te kurduğumuz İlim Yayma Vakfı ile yüksek lisans ve doktora düzeyindeki akademik çalışmalara ve akademisyenlere destek verdik, vermeye devam ediyoruz. Bugün 186 şube, 158 yurt ve 112 eğitim merkeziyle Türkiye’nin dört bir yanında binlerce gence hizmet vermeye gayret ediyoruz. Bu vesileyle eğitim görmek için Anadolu’dan ülkemizin her bir tarafına yayılan evlatlarımız arasında büyük bir sosyal ağ ve güçlü bir gönül bağı kurduk."Soğanda ayrıca cemiyetin çalışma prensiplerini özetleyerek, "Tüm çalışmalarımızda şu üç ilkeye sadık kaldık. Doğru işi tespit etmek. Doğru yöntemi seçmek ve doğru işte sebat etmek. Bugün, İlim Yayma çatısı; cemiyet, vakıf, şube ve gönüllüleriyle ilmin, irfanın ve hizmetin birleştiği büyük bir ekosistem oluşturmuştur" dedi.Prof. Dr. Abdulhadi Timurtaş (Eğitim İşlerinden Sorumlu Şube Başkan Yardımcısı) konuşmasında ilim, iman, takva ve ahlak ilişkisini anlattı ve İlim Yayma Cemiyeti’nin bu çerçevede nesiller yetiştirmeye yönelik misyonuna dikkati çekti. Konuşmasından bir bölüm şöyle:"Yüce Allah insanoğlunu yaratırken kendisine iki görev verdi: Yaratıcısı olan Allah’a hakkıyla ibadet etmek. Yeryüzünü imar etmek. Allah’a hakkıyla ibadet edebilmek için iman gerekir. İman takvayı gerektirir. Takva da ahlakı gerektirir. Ahlak da eğitimle hasıl olur. Yeryüzünü imar edebilmek için insanın onu tüm düzen ve kanunlarıyla tanıması gerekir. Bu da bilgi ve tecrübeyi gerekli kılar. İşte bu vazifeleri yerine getirmek için Allah, insanlara rehberlik edecek Peygamberler göndermiştir. Alimler de Peygamberlerin varisleridir. Onlar da rehberdir. Bundandır ki Müslümanlar ilme önem vermiş ve alim yetiştirmeyi en önemli vazifelerinin başına almıştır. İlim Yayma Cemiyeti de 1951 yılında duyarlı bazı Müslümanlar tarafından kurulduğundan beri bu vazifeyi gerçekleştirecek nesiller yetiştirmeye çalışan bir kurumdur."Prof. Dr. Zihni Merey (Van YYÜ Eğitim Fakültesi Öğretim Üyesi) ise cemiyetin 75 yıllık serüvenini medeniyetle kurulan ilim bağlamında değerlendirdi ve misyonun kurumları aşan etkisine vurgu yaptı. Merey’in sözleri şu şekilde aktarıldı:"Türkiye’nin en köklü ilim ve irfan kuruluşlarından İlim Yayma Cemiyeti’nin 75 yıllık serüveninin yalnızca bir kurumun değil, bir medeniyetin ilimle kurduğu bağdır. Kurulduğu tarihten bu yana Cemiyet her daim 'İlmin İzinde, İnsanlığın Hizmetinde' olmuştur. İlmi insanlığın faydasına dönüştürme misyonunu kararlılıkla sürdürmektedir".Ardından Prof. Dr. Merey, cemiyetin ülkeye katkılarını kapsamlı biçimde özetledi ve şu değerlendirmeyi paylaştı:"İnsan yetiştirme açısından, ilmi insanlığın faydasına dönüştürme misyonu kapsamında, İlim Yayma Cemiyeti iyi insan iyi vatandaş olmanın ötesinde Kâmil insan yetiştirme kaygısını taşımıştır. İlim Yayma Cemiyeti hem yurt içinde hem yurt dışında topluma hizmet uygulamaları kapsamında toplumsal sorumluluk projeleri gerçekleştirerek güvene dayalı bir toplumun oluşmasında etkili rol oynamıştır. Sosyal tarihi açısından, kuruluşundan bu yana ülkemizde meydana gelen, sosyal gelişmeleri çok iyi okumuştur. Bütün sosyal gelişmelerde toplumda kamu yararı gözeterek toplumun sosyal gelişimine katkısı olmuştur. Siyasi tarihi açısından, cemiyetin kurucuları ve çalışanları, Türkiye’nin bölgesel ve küresel alanda söz sahibi bir ülke olmasına katkıda bulunmuşlardır. Sosyal devlet alanında, imkân ve fırsat eşitliği kapsamında Maddi imkansızlıklardan dolayı okuyamayan yoksul ve kimsesiz öğrencilere sağlanan yurt ve burs imkanlarıyla okumalarını sağlayarak toplumda sosyal devlet olgusunun kökleşmesinde katkıda bulunmuşlardır. Eğitim alanında, o gün gönüllülerin desteğiyle atılan bu adım bugün milyonlarca gencin hayatına dokunan bir eğitim seferberliğine dönüşmüştür. Kültürel miras alanında, Türkiye’deki ilim geleneğinin harcı olmuştur. Bu mirasın geleceğe taşınmasında önemli adımlar atılmıştır. Türkiye’nin entelektüel kimliğini oluşturma çabalarında önemli bir rol üstlenmişlerdir" şeklinde konuştu.Programın kapanışıEtkinlik, Türk Tasavvuf Musikisi Meşk Topluğu tarafından seslendirilen ilahilerle devam etti ve katılımcılara çiğ köfte ikramıyla sona erdi. Program, cemiyetin geçmişten bugüne taşıdığı eğitim ve toplumsal hizmet misyonunu bir kez daha görünür kıldı. TÜRKİYE’NİN EN KÖKLÜ SİVİL TOPLUM KURULUŞU OLAN İLİM YAYMA CEMİYETİ 75. KURULUŞ YILI MÜNASEBETİYLE VAN ŞUBESİ TARAFINDAN BİR PROGRAM DÜZENLENDİ

İlim Yayma Cemiyeti 75. kuruluş yılını Van Şubesi'nin programıyla kutladı

İlim Yayma Cemiyeti 75. kuruluş yılı Van Şubesi etkinliğiyle kutlandı; konuşmalarda eğitim, yurt-burs hizmetleri ve cemiyetin üç ilkesi öne çıktı.