Environmental Research Letters bilim dergisinde yayımlanan bir çalışma, ısınan havanın bulut oluşumunu engelleyerek küresel ısınmayı artırdığını göstermektedir. Boğaziçi Üniversitesi İklim Değişikliği ve Politikaları Uygulama ve Araştırma Merkezi Müdürü Prof. Dr. Levent Kurnaz, atmosferin ısınmasının güneş ışığını yansıtan bulutların azalmasıyla sonuçlandığını ve bu durumun da küresel ısınmayı artırdığını vurgulamaktadır.
Dünya Meteoroloji Örgütü (WMO) verilerine göre, 2023'te karbondioksit, metan ve nitröz oksit konsantrasyonları son 800 yılın en yüksek seviyesine ulaşmış durumda. Sera gazı emisyonlarındaki artış, gezegenin ısınmasına ve iklim değişikliğine neden olmaya devam ediyor.
Yapılan çalışma, okyanuslar üzerindeki bulutlu alanların azaldığını ve bu durumun daha az güneş ışığı yansıttığını ortaya koyuyor. Böylece sera gazları gezegeni daha fazla ısıtıyor ve iklim değişikliğinin hızlanmasına katkıda bulunuyor. Araştırmacılar, iklim değişikliği nedeniyle oluşan ısının su buharını arttırdığını ve bu durumun bulut oluşumu için gereken serin ortamı azalttığını açıklıyorlar.
Çalışma, California ve Namibya'nın kıyıları gibi birçok bölgede bulutlu alanların azalmasının ve okyanusların daha fazla güneş ışığı emmesinin etkisini araştırdı. Rapor edilen bulgular, 2001-2014 yıllarında metrekare başına 0,6 vatt olan ısınma oranının, 2015-2023 döneminde 1,2 vata yükseldiğini göstermektedir. Bu artışın sebebi, bulut etkileri nedeniyle okyanuslar üzerinde emilen güneş ışığındaki artış olarak gösteriliyor.
Küresel Isınma ve Bilinmeyen Mekanizmalar
Prof. Dr. Kurnaz, arazi ve denizlerin son on yılda daha fazla ısındığını ve bunun temel nedeninin atmosferdeki sera gazı oranlarının artışı olduğunu belirtti. 1896 yılında bilim insanı Svante Arrhenius'un karbondioksit seviyesinin artmasıyla dünyanın ne kadar ısınacağı hakkında yaptığı tespitleri hatırlatan Kurnaz, günümüzde karbondioksit oranının milyonda 425 olduğunu ifade etti.
Yansımayı Azaltan Etkenler
Ayrıca, atmosferdeki sıcaklığın artmasıyla birlikte su buharının bulut ve yağmur oluşturmadan atmosferde daha fazla kalabildiğine dikkat çeken Kurnaz, bulutların azalmasının güneş ışığını daha az yansıtmasına ve sonuç olarak daha fazla ısının atmosferde tutulmasına neden olduğunu belirtti.
Buzulların erimesinin bu döngüyü hızlandırdığını ifade eden Kurnaz, eriyen buzulların altında kalan koyu yüzeylerin güneş ışığını daha fazla emdiğini ve böylece küresel ısınmayı artırdığını dile getirdi. Ayrıca alçak seviyedeki bulutların oluşumunda toz parçacıklarının önemli rol oynadığını vurguladı.
Kömürlü santrallerin kapatılması, atmosfere yayılan karbondioksit miktarını azaltarak küresel ısınmayı yavaşlatmak için atılacak önemli adımlar arasında yer almaktadır.