İklim Ağı'ndan 2035 hedefi çağrısı
Türkiye'nin iklim alanında faaliyet gösteren 15 sivil toplum kuruluşunu bir araya getiren İklim Ağı, ülkenin 2035 yılına yönelik yeni iklim hedefinin emisyonları bugünden itibaren azaltacak şekilde belirlenmesi gerektiğini açıkladı. Açıklama, Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi (BMİDÇS) Sekretaryasına kısa süre içinde sunulması beklenen 2035 Ulusal Katkı Beyanı öncesinde İstanbul'da düzenlenen basın toplantısında paylaşıldı.
Altı maddelik planın çerçevesi
İklim Ağı, hedef önerisini fosil yakıtlardan çıkış, adil geçiş, doğa koruma, gıda güvencesi, orman yangınlarıyla mücadele ve sağlık başlıkları altında detaylandırdı. Plan, hedefin hem 1,5 derece eşiğiyle hem de Türkiye'nin 2053 net sıfır taahhüdüyle uyumlu olması gerektiğini vurguluyor.
Fosil yakıtlardan çıkış ve enerji dönüşümü
Plan, emisyonların azaltılmasının acil bir ihtiyaç olduğunu belirterek şu önlemleri öne çıkarıyor: kömürden çıkış, yeni gaz ve petrol yatırımlarının durdurulması, yanıltıcı çözümlerden kaçınılması, 2030'a kadar fosil yakıt teşviklerinin kaldırılması ve iletim ile dağıtım şebekesi kapasitesinin güçlendirilmesi. Bu adımların hedeflerin uygulanabilirliğini artıracağı belirtildi.
Adil Geçiş mekanizması
İklim Ağı, fosil yakıt sektörlerinde işgücü dönüşümünü ve enerji yoksulluğunu gözeten, kırılgan grupların geride kalmamasını sağlayacak bir Adil Geçiş Mekanizmasının 2030'a kadar kurulması gerektiğini vurguluyor. Mekanizmanın, istihdam dönüşümü, sosyal koruma ve yeniden eğitim programlarını kapsaması bekleniyor.
Doğa koruma ve ekosistem onarımı
Doğa koruma alanında hedefler arasında, 2030'a kadar korunan alan payının yüzde 30'a çıkarılması ve orman, sulak alan, tarım alanı gibi bozulmuş ekosistemlerin en az yüzde 30'unun onarılması yer alıyor. Bu yaklaşım ekosistem hizmetlerinin güçlendirilmesi ve biyoçeşitliliğin korunmasına odaklanıyor.
Tarım, su yönetimi ve gıda güvenliği
Tarım politikalarında agroekoloji ve organik tarım gibi onarıcı uygulamaların mevcut tarım toprakları içinde payının yüzde 10'a çıkarılması öneriliyor. Ayrıca tarımda doğru ürün planlaması ve tasarruflu sulama sistemleriyle su tüketiminin yüzde 50 azaltılması hedefleniyor; bu önlemler gıda güvenliğini ve su kaynaklarının sürdürülebilir kullanımını sağlamayı amaçlıyor.
Orman yangınları, sağlık ve hava kalitesi
İklim Ağı, orman yangınlarıyla mücadelede geleneksel önleme yöntemlerinin yeni iklim projeksiyonları ışığında güncellenmesi gerektiğini; yangınla mücadele teşkilatlarının eğitim ve donanım ihtiyaçlarının yeni yangın rejimine göre güçlendirilmesini tavsiye ediyor. Ayrıca ekosistem odaklı çözümlerle kişi başına düşen yeşil alan miktarının yaklaşık iki katına çıkarılması ve sıcak hava dalgalarına maruz kalan nüfus için sağlık odaklı planlamalar yapılması isteniyor.
Hava kalitesi kapsamında ise tüm hava kirleticilerinin ölçülerek izlenmesi ve çevre mevzuatında fosil yakıtlı elektrik üretim santralleri ile sanayi tesislerine tanınan kirletme istisnalarının kaldırılması gerektiği belirtiliyor.
Yetkililerin değerlendirmeleri ve panel görüşleri
Yeşil Düşünce Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Özlem Taşdemir Teke, toplantıda iddialı, somut ve takvimlendirilmiş bir iklim hedefinin Türkiye'nin karbonsuzlaşma sürecine katkı sunarken, dönüşümden etkilenecek kesimler için adil, şeffaf ve uygulanabilir bir geçişin güvencesi olacağını söyledi. Teke, Türkiye'nin 2022'de açıkladığı Ulusal Katkı Beyanı'nda yer alan "artıştan yüzde 41 azaltım" ifadesinin emisyonların fiilen artmaya devam etmesi anlamına geldiğini ve bunun 1,5 derece hedefiyle uyumsuz olduğunu belirtti.
Toplantıda düzenlenen "Bir Pusula Olarak İklim Hedefi: Doğa ve İnsan Odağında Türkiye’nin Geleceği" başlıklı panelde WWF Türkiye İklim ve Enerji Programı Kıdemli Uzmanı Ceren Pınar Gayretli, Mekanda Adalet Derneği Çevre Adaleti Programı Uzmanı Hülya Çeşmeci ve Greenpeace Türkiye İklim ve Enerji Kampanyaları Sorumlusu Emel Türker Alpay görüşlerini paylaştı.
İklim Ağı'nın sunduğu altı maddelik plan, ilgili hedefin hem bilimsel iklim sınırlarıyla uyumlu olmasını hem de adil, ölçülebilir ve takvimlendirilmiş uygulamalarla desteklenmesini talep ediyor.