Giriş
Orta Doğu'daki üreticilerin ham petrol ve rafine ürünlerini uluslararası pazarlara ulaştırdığı Hürmüz Boğazı, İsrail'in İran'a yönelik saldırıları sonrasında yaşanan çatışmalar nedeniyle güvenlik endişeleriyle karşı karşıya kaldı. Bu durum, petrol taşımacılığı maliyetlerinde belirgin bir artışa yol açtı.
Hürmüz Boğazı'nın Stratejik Önemi
Basra Körfezi'nin ağzındaki bu dar su yolu, Orta Doğu'daki petrol ve sıvılaştırılmış doğal gaz (LNG) üretimini Umman Denizi ve Hint Okyanusu üzerinden dünya pazarlarına bağlıyor. Hürmüz Boğazı, dünya genelinde deniz yoluyla taşınan ham petrolün yaklaşık üçte birini barındırmasıyla dikkat çekiyor. Günde yaklaşık 20 milyon varil petrol ve ürününün taşındığı bu geçit, başta Suudi Arabistan ve Birleşik Arap Emirlikleri olmak üzere kritik üreticilere hizmet ediyor. Özellikle, bu sevkiyatların önemli bir kısmı Asya pazarlarına, yani Çin, Hindistan, Japonya ve Güney Kore'ye yönlendiriliyor.
Tanker Geçişlerinde Azalma
Hürmüz Boğazı'ndan geçtiğimiz günlerde yaşanan güvenlik endişeleri sebebiyle tanker operatörlerinin temkinli yaklaşımı, piyasada geçiş yapacak gemi sayısında azalmaya neden oldu. Şu an itibarıyla doğrudan bir saldırı olmaması rağmen, yakıt taşımanın riski ve maliyetleri hızla artmakta.
Navlun Fiyatlarındaki Artış
London Stock Exchange Group (LSEG) verilerine göre, Orta Doğu'dan Çin'e giden TD3C rotasında çok büyük ham petrol tankerleri (VLCC) için referans navlun fiyatları, 17 Haziran itibarıyla %61 artış göstererek 72,4 Worldscale puana ulaştı. Bu, yıl başına göre %68'lik bir artış anlamına gelmekte.
Orta Doğu'dan Japonya'ya giden TC1 rotasında rafine ürün taşımacılığı yapan LR2 tipi ortalama tankerlere dair navlunlar ise 12 Haziran'da 116,84 Worldscale puandan 17 Haziran'da %88 artışla 219,76 puana yükseldi. Bu da yıl başına göre %102,5’lik bir artışı ifade ediyor.
Gelecek Tahminleri
İran’ın Hürmüz Boğazı’nı kapatma olasılığının düşük olduğu düşünülüyor. Uluslararası Para Fonu (IMF) ve Oxford Üniversitesi'nin ortak girişimi olan PortWatch verilerinden elde edilen bilgilere göre, Hürmüz Boğazı'nı kullanan tanker sayısında bir düşüş gözlemlenmesine rağmen, bu durumun taşımacılık şirketlerinin temkinli olmasıyla ilgili olduğu düşünülmekte. Nitekim, İran’ın Çin gibi ekonomik bağımlılık taşıdığı komşularla olan diplomatik ilişkileri sürdürme ihtiyacı, bu stratejik geçidi kapatmayı pek olası kılmıyor.