Hatay'da depremin yarattığı kayıp ve geride kalan iki çocuk
Kahramanmaraş merkezli depremin en ağır hasar gördüğü illerden biri olan Hatay'da, binlerce bina yıkıldı; yaklaşık 25 bin kişi yaşamını yitirdi. Antakya ilçesi Güzelburç Mahallesi'ndeki 600 Evler Sitesi, depremin ilk saniyelerinde çöktü ve yaklaşık 1.200 kişiye mezar oldu.
Bu sitede enkaze giren Berberoğlu ailesinden; 29 yaşındaki Muazzez Berberoğlu, 29 yaşındaki Sezer Berberoğlu ve 10 aylık Edanaz Berberoğlu hayatını kaybetti. Aynı enkaz altında iki gün sonra sağ çıkarılan kardeşler 10 yaşındaki Ayaz ve 5 yaşındaki Ada Naz ise hayatta kaldı.
Anneannenin üstlendiği sorumluluk
Depremde kızını, damadını ve 10 aylık torununu kaybeden Arzu Keser, hayatta kalan torunları Ayaz ve Ada Naz'a hem anne hem baba rolü üstlenerek bakıyor. Torunlarıyla oyun oynuyor, derslerinde yardımcı oluyor; günlük yaşamlarını birlikte sürdürüyorlar. Keser, kızının adı geçtiğinde gözyaşlarına boğuluyor ve küçük Ada Naz’ın kendisini "anne" diye çağırması onu derinden yaralıyor.
Keser, torunlarını kokladığında kızını koklamış gibi hissettiğini söyleyerek duygularını şöyle aktarıyor: "Torunlarımı kokladığım zaman kızımı koklamış gibi hissediyorum. Torunlarımı kokladığımda çok farklı duygular hissediyorum. Torunum Adanaz’ı kokladığım zaman veya banyo yaptırdığım zaman sanki kızımın kokusunu alıyorum."
Günlük hayat ve eğitim
Keser, torunlardan Ayaz'ın okula gittiğini, okuldan döndüğünde dersleriyle ilgilendiğini; Ada Naz ile ise evde kahvaltı, yemek ve oyunlar yaptıklarını belirtiyor. Ada Naz bazen anaokuluna gitmek istiyor, bazen gitmek istemiyor. Keser, Ada Naz’ın kendisine "anne" demesini istemediğini ve bunun kendisini çok yaraladığını ifade ediyor.
Torunların bakımında dedeleri Hasan Keser de rol alıyor; dışarı çıkmalarında, gezilerinde ve kız torununun saçını yapmasında destek sağlıyor.
Yardım ve destek: Tanışma ve süregelen destek çalışmaları
Depremin ilk günlerinden beri yardım faaliyetlerinde bulunan Çilem Artan, Arzu Keser ve çocuklarına dönük desteklerini anlattı. Artan, çocukların ilk zamanlarda ciddi sıkıntılar yaşadığını, ilk olarak kurduğu çadırda sonra konteynerda kaldıklarını, hayırseverlerin katkısıyla kiralık bir eve taşındıklarını söyledi.
Artan, çocukların sıcak bir yuvaya ihtiyacı olduğunu, yaşadıkları binanın her artçı sarsıntıda onları ilk günlere geri götürdüğünü belirterek müstakil bir ev sağlanmasının önemli olduğunu vurguladı. Ayaz’ın enkaz altındaki kurtarılış anına dair hatırlattığı sözler de çevresindekileri etkiledi: Ayaz, dedesine enkazda bir amcanın ışık tuttuğunu ve kardeşine süt verdiğini, sonra dedesinin geleceğini söylediğini aktarmıştı.
Toplumsal dayanışma ve duygusal izler
Keser, çevresinin çocuklara sahip çıktığını, insanların "iyi ki siz varsınız" diyerek takdir ettiklerini ifade ediyor. Kendisi, torunlara asla anne veya baba olamayacağını; çünkü onların bir anne ve babası olduğunu, onların anılarına saygı gösterdiklerini söylüyor. Çilem Artan ise çocukların yaşadığı dönüşümü; özellikle Ada Naz’ın ilk kez yüzünü gösterip konuşmaya başlamasının kendileri için ayrı bir an olduğunu belirtiyor.
Arzu Keser ve ailenin yaşadığı bu süreç, deprem sonrası kalıcı barınma, psikososyal destek ve çocukların eğitim sürecine devamı konularında toplumun ve kurumların sunduğu desteğin önemini bir kez daha ortaya koyuyor.
(SOLDAN SAĞA) HASAN KESER, ARZU HASAN KESER, AYAZ VE ADA NAZ, ÇİLEM ARTAN