Hamas: Doha saldırısı müzakere sürecine yönelik 'suikast' ve arabulucuların hedef alınmasıdır
Olay ve ilk bilgiler
Hamas Hareketi, İsrail'in Katar'ın başkenti Doha'daki müzakere heyetine yönelik saldırısını müzakere sürecinin tamamına yönelik işlenmiş bir suç ve suikast olarak nitelendirdi. Olayla ilgili ilk bilgilerde, İsrail ordusunun 9 Eylül'de Doha'da Hamas müzakere heyetinin bulunduğu binaya savaş uçaklarıyla saldırı düzenlediği bildirildi.
Aksa televizyonu, Hamas liderlerinden Fevzi Berhum'un düzenlediği basın toplantısını yayımladı. Hamas, lider kadronun suikast girişiminden sağ kurtulduğunu; saldırıda Hamas Siyasi Büro Üyesi Halil Hayye'nin oğlu ve 4 Hamas üyesinin hayatını kaybettiğini, ayrıca Katar'ın açıkladığı üzere bir polis memurunun yaşamını yitirdiğini duyurdu.
Hamas'ın değerlendirmesi
Fevzi Berhum, Doha'daki saldırıyı değerlendirirken bunun yalnızca heyete yönelik bir suikast girişimi olmadığını, müzakere sürecini bombalamak ve ona tümden bir suikast yapmak amacını taşıdığını belirtti. Berhum, saldırının aynı zamanda Katar ve Mısır'daki arabulucu kardeşlerin rolünü hedef aldığını vurguladı.
Berhum ayrıca, saldırının geçmişteki müzakerelerin başarısızlığı ve bozulmasının Netanyahu ve liderliğindeki aşırı sağcı hükümetin tek başına sorumluluğunda olduğuna dair açık bir kanıt sunduğunu savundu. Saldırının, Tel Aviv yönetiminin Gazze halkına yönelik uygulanan soykırım ve açlığı durdurma ile savaşı sona erdirme çabalarını engellemeye yönelik olduğunun bir teyidi olduğunu belirtti.
Sonuç ve muhtemel etkiler
Hamas açıklaması, Doha saldırısının bölgesel arabuluculuk mekanizmelerine ve devam eden müzakere zeminine yönelik ciddi bir saldırı olarak algılandığını ortaya koyuyor. Berhum'un ifadeleri, hem müzakerelerin güvenilirliğine ilişkin kaygıları hem de arabulucuların rolünün hedef alınmasının diplomatik süreci daha da kırılganlaştırabileceğini işaret ediyor.
Önemli not: Metindeki tarihler, isimler ve verilen can kaybı bilgileri ilgili tarafların açıklamalarına dayanmaktadır ve haber kaynağındaki orijinal ifadelere sadık kalınmıştır.
