Güneş Işığının Azalması Ruh Sağlığını Etkiliyor: Sonbahar Yorgunluğu ve Mevsimsel Depresyon
Yazdan sonbahara geçişle birlikte havaların serinlemesi ve günlerin kısalması, doğayı olduğu kadar insan ruh halini de etkiliyor. Bu dönemde çevresel ve hormonal değişikliklere bağlı olarak hafif yorgunluk, isteksizlik ve keyifsizlik yaygın biçimde gözlemleniyor.
Belirtiler ve ayırıcı özellikler
Başakşehir Çam ve Sakura Şehir Hastanesi Psikiyatri Uzmanı Dr. Furkan Bahadır Alptekin, sonbahar yorgunluğunun sık görüldüğünü vurguluyor. Alptekin'in açıklaması şu şekilde: "Ancak bazı kişiler bu dönemi daha ağır geçirir. Depresyon olgularına benzer şekilde çökkün duygudurum, enerji kaybı, sosyal geri çekilme, konsantrasyon güçlüğü gibi duygusal ve bilişsel değişiklikler ortaya çıkabilir. Ayrıca ‘atipik depresyon’ özellikleri olarak bilinen uyku miktarında artış, iştah artışı ve aşırı yeme, karbonhidratlı yiyeceklere düşkünlük, kilo alma, sinirlilik, tahammülsüzlük ve kişilerarası ilişkilerde güçlük yaşama gibi belirtiler da bu tabloya eşlik etmektedir. Genelde sonbaharla başlayıp ilkbaharla sona eren bu belirtilerle seyreden mevsimsel depresyonu sonbahar yorgunluğundan ayıran, tablonun ağırlığı ve kişinin özel, sosyal ve iş hayatlarını eskisi gibi yürütememesidir"
Serotonin ve melatonin dengesi
Mevsimsel depresyonun arkasında uyku-uyanıklık döngüsündeki değişimler ve buna bağlı hormonal farklılıklar bulunuyor. Bu konuda Alptekin şu değerlendirmeyi yapıyor: "Güneş ışınlarının azalması ile salınan ve kişiyi uykuya hazırlayan melatonin hormonunun üretimi, günlerin kısalması ve güneş ışınlarının azalması ile artar. Melatonindeki artış kişiyi daha uykulu, yorgun ve isteksiz hale getirmektedir. Serotonin aktivitesinin azalması da bu durumu açıklayan bir başka değişikliktir"
Kimler daha riskli ve koruyucu öneriler
Dr. Alptekin, risk gruplarına dikkat çekiyor: Kadınlar, genç yetişkinler ve ailesinde depresyon öyküsü olanlar mevsimsel depresyon açısından daha kırılgan kabul ediliyor. Alptekin'in önerileri ve uyarıları şu şekilde: "Ayrıca kutuplara yakın ya da daha bulutlu iklimlerde yaşamak, güneş ışınlarının azalması ile riski artırmaktadır. Risk grubunda olmak büyük ihtimalle mevsimsel depresyon yaşayacağınız anlamına gelmez. Ancak risk grubunda iseniz koruyucu değişikliklere daha fazla önem vermelisiniz. Depresyonu ağır geçiren kişiler için medikal tedavi ve psikoterapi gerekecektir. Yukarıda bahsettiğimiz belirtileri yaşıyorsanız ve işlevselliğinizde azalma olduysa profesyonel destek almaktan çekinmeyin. Mevsimsel depresyon özelinde ise açık havada vakit geçirmek, özellikle D vitaminini vücutta etkin düzeyde tutmak ve ışık tedavisi çözüm sunmaktadır. Bu mevsimlerde sosyal ilişkileri devam ettirmek, gün içinde dışarıda geçirilen zamanı artırmak, düzenli egzersiz, yeterli vitamin ve mineral içeren dengeli beslenmeye devam etmek mevsimsel depresyonu engellemek için koruyucu olacaktır. Her şeyden öte, yanında getirdikleri zorluklarla birlikte dört mevsimi yaşayabilmenin bir armağan olduğunu fark edin. Yağmurlu ya da güneşli günlerin ritmini fark edin. Hayatın içinde akıp giden değerlerinizi yakalayın. Her günü değer verdikleriniz için bir şey yaparak kıymetlendirin" dedi.
Özetle, günlerin kısalmasıyla ortaya çıkan hormonal değişiklikler çoğu kişide geçici yorgunluk ve düşük enerjiye yol açarken, belirtilerin ağırlığı günlük işlevselliği bozuyorsa profesyonel destek ve uygun tedavi seçenekleri değerlendirilmelidir.
BAŞAKŞEHİR ÇAM VE SAKURA ŞEHİR HASTANESİ PSİKİYATRİ UZMANI DR. FURKAN BAHADIR ALPTEKİN