Exeter Üniversitesi bilim insanlarının gerçekleştirdiği yeni bir araştırma, Avrupa ve Kanada'nın Arktik bölgelerinde bulunan turbalık alanlarının gelecekte atmosfere daha fazla karbon salma potansiyeline sahip olduğunu gösteriyor.
Yayınlanan çalışma, Nature Communications Earth and Environment dergisinde yer alırken, araştırmacılar mevcut turbalıkların sınırlarını hesaplamak için uydu verileri, dron görüntüleri ve yerinde gözlem tekniklerini kullandı. Yapılan incelemelerde 1985-1995 dönemindeki veriler, son 15-20 yıl aralığında elde edilen verilerle karşılaştırıldı. Elde edilen sonuçlar, inceleme yapılan turbalık alanlarının üçte ikisinden fazlasında genişlemeye dair kanıtlar sundu.
En büyük değişiklikler, yaz sıcaklıklarının en fazla arttığı bölgelerde, özellikle Norveç’e bağlı Svalbard Adaları'nda gözlemlendi. Sıcaklık artışları ile genişleyen Arktik turbalıkları, iklim değişikliğini yavaşlatma eğilimi gösterirken, aşırı ısınmanın bu alanlarda kayıplara yol açabileceği ve depolanan karbonun atmosfere salınarak iklim krizini hızlandırabileceği vurgulanıyor.
Turbalıkların Dünyadaki Yeri
Bursa Teknik Üniversitesi Orman Mühendisliği Bölümü'nden Prof. Dr. Temel Sarıyıldız, turbalıkları az veya çok suya doymuş ortamlarda oluşan ve ayrışmanın yeterince gerçekleşmediği bitki ve hayvan bileşenleri olarak tanımladı. Dünya kara yüzeyinin yaklaşık %2,83'ünü kaplayan turbalıkların toplam alanı yaklaşık 4,23 milyon kilometrekaredir. Turbalıkların %38,4'ü Asya, %31,6'sı Kuzey Amerika, %12,5'i Avrupa'da yer almaktadır.
İklim Değişikliği ve Turbalıklar
Sarıyıldız, turbalıkların toplam karbon stoku açısından ormanlardan sonra ikinci sırada yer aldığını vurguladı. Küresel kara alanının yalnızca %3’ünü kaplamalarına rağmen, toplam toprak karbonunun yaklaşık %20-25'ini barındırdıkları belirtiliyor. Bu durum, turbalıkların karbon depolama kapasitesinin oldukça yüksek olduğunu göstermektedir.
Gelecekteki Riskler ve Koruma Öncelikleri
Arktik turbalıklarının gelecekte insan kaynaklı ısınmaya rağmen karbon yutağı olarak kalacağı öngörülmekte, ancak yüzyılın ortalarına yaklaşıldıkça bu alanların karbondioksit kaynağına dönüşme riski bulunmaktadır. Turbalık alanların korunması için, insan kaynaklı aktivitelerin daha dikkatli yönetilmesi gerektiği ifade edilmektedir. Özellikle 'yeniden sulama' projeleri, bu alanların eski haline getirilmesini sağlamakta ve karbon emilimini artırmaktadır. Yangınların önlenmesi, sürdürülebilir arazi kullanımı teşvik edilmesi ve halkın bilinçlendirilmesi, turbalıkların korunmasındaki önemli adımlar arasında yer almaktadır.